Necip Fazıl Çölde devesine, kölesiyle nöbetleşe binen Reisler Reisi'nin ahlâkı. Buna muhtacız...
Cahar Dudayev Rus işgali kader değildir. Kuzey Kafkasyalıların birlik ve özgürlük gibi doğal ve siyasi hakları vardır.
İlham gibi aniden sana ulaşmak arzusu tenhada sıkıştırıp beni zapturapt altına alır siğaya çekerken ahu gözlerin taburcu olmak senden imkansızdır iflah olmaz bir hastalıktır sevmek hasretlik davası her gün kanser gibi yayılır Nereye gittiğinin bir önemi yok yeter ki yolcuya olsun esas kıymet Bağdat’a gitsen de bulunmuyor aşk sorulmuyor da hiç kimseye bu meret İçime […]
İnandığımız değerlerin gölgesinde yaşamak uğruna bizler sizlerin tabiriyle belki yeri geldi bir arpa boyu yol alamadık devrin geçer akçelerine insanca tavır aldık fikir meydanında bile isteye ulufe mevsimlerini ıskaladık ne tuhaf bir devir köle mizaçlı insanların hanlığa soyunduğu bu devre denk geldiysek lanetli olduğumuz kesin kaynadı devşirilmiş kazanlarda tatsız akide şekerleri kimine zehir oldu kimine […]
Aydın’da bahar taze gelin umudu mevsim rengarenk bir cümbüşü andırıyor yaşını bilmediğim ağaçlar bir aylık yavru kuşları barındırıyor ben ise hâlâ beklemekteyim seni beklemek tamamlanması mıdır vaktin en iyi sen bilirsin hem ne barındırdığını masmavi yüreğimin sana ne vakit açsam kucak yağmurlar yağar yöremde yağmurlar diner gözlerim hâlâ kurak kulağım kavuşmak türküleri dinler aşinâdır zorluklara […]
Gaflet Uykusu Hatırladıkça yârin varlığını yürek tezgahında huzur dokunur iplik iplik çözülür keder yorulup vazgeçmek bir defa aklına yatmayagörsün hayat ne yastık ne yorgan serer gaflet uykusu ayakta uyunur birçoğumuz tattık bu uykuyu yıldızların yere indiği seher vakitlerinde yahut tutmadığımız her bir sözde sobelendik gafletin uykusuna içimiz bundan sebep kor gibi yanar sersemliğimizi miras bırakıyorum […]
İstifham Ilıdağ Köyü’nde geceler ıssız mı ıssız guguk kuşları ve köpekler inletirken havayı bir yanım Nakşi Tekkesi kadar sessiz aylardır yokluğunu çekmek ritüeli hangi makamın müjdecisidir bilmem günlere kese atıyorum altından sen çıkıyorsun zamana ve mekana katlanmak sırrı bu kimi katlanmaz bu onun tabiatıdır şart kipiyle gargaraya kurban gitmemiş samimi olan her duyguya saygım var […]
Râyiha Mevzu ilham gibi gelip insan gibi kalmak her şeyin yitirildiği şu sahtekar çağa senin yüreğinle vurduğum tertemiz mühür sözleri vardır yârin yapmacıklığa imha bazen şiir gibi bazen bağrıyanık küfür Hasretinle kalabalığın içine dalmak böylesi kumarın ötesi var mıdır daha işte benim hayatım işte sürdüğüm ömür tavrınla hayâlime üflediğin râyiha şiir yurduma bıraktığın en makbul […]
Sekteye Uğramış Zafer At nallarının imzaladığı şu topraklar sıradan hayatları misafir eder olmuş süvarilerimizden miras kara kalpaklar müze raflarında tavrımıza bakıp solmuş Hatırla bir vakit sadrazam krala denkti rütbe hiyerarşisini şanımızla yuttuk adalet skalamızda en muhteşem renkti Berzem tuvaline resmetmişti Âli Selçuk Nerededir çivit mavisinden yüreğimiz ağır değil mi tarih sayfasına bunca yük tarihte yazılanı […]
Hasretin Kucağında Büyümek Hasretin kucağında büyüyen iki can imrenilesi bir mevsimi yaşıyoruz suretin hayâlimde arz-ı endam ediyor bir gece eğilip öpüyorum alnından Sen ki daha evvel tatmadığım bir tılsım kader sofrasında aşka çözülüyorum diz vurup temaşa ederken selvileri rüzgar gibi işliyorsun içime cânım Mehmet Şentürk 20 Mayıs 2021, Aydın Ilıdağ Köyü
Cânım Anneme Merhamet kelimesine şerh düşmek içindir Ellerini bundan sebep hâlk etmiş yaradan Yaslanmak için arzdaki en muhkem zemindir Cânım annelerin harcı göklerden armağan Doğum günümü sorsam hatırdadır o sancı Bir tebessümünde saklıdır binlerce acı Eyy bağın nimetini başa kakmayan bağcı Bildim anneciğim sensin evlâdına kurban Şu dörtlüklerim rızana ulaşmaya hakir Bal muhabbetinin yanında anca […]
Umuda Koşmak 1. Dert yarışında bayrak kazanmak atlara değil insanlara mahsus soylu ruhların kaderi midir yanmak izahını yapsın hele şu tozlu kamus nola ki ava giderken avlanmak dergahta Taptuk divanda Yunus 2. Nallıhan’dan bir tebessüm görürüm ufukta şu yazdığım şiiri doğuran dert aşikar olurmuş sağır vakitler onu ne gören var artık ne duyan göç yolunu […]
