Necip Fazıl Çölde devesine, kölesiyle nöbetleşe binen Reisler Reisi'nin ahlâkı. Buna muhtacız...
Cahar Dudayev Rus işgali kader değildir. Kuzey Kafkasyalıların birlik ve özgürlük gibi doğal ve siyasi hakları vardır.
Eski Adliye Durağı Dosdoğru bir yolculuğun izlerini takip edip tren camlarına seni çiziyorum ağaç yaprakları el çırpıyor bu şölene dağlar camların arasında kaybolurken vaktin kavuşmak vakti olduğunu anlıyorum kompartımanlar Fuzuli gazellerine benziyor öylesi birbirine geçmiş öylesi nizamlı derken bilet memurunun sesiyle irkiliyorum berceste olmaya namzet beyitlerin zihaf mecburiyeti gibi bir şey bu kısa vakitli dikkat […]
Bekle… Güneş daha ışıklarını çekmeden yerin kavuşmamıza rızası var ise kaderin acaba deyip şüphe ettiğin cümlelerin doğruluk payından evvel geleceğim bekle Gözüm rütbeler üstü bir güzelin askeri yola bakar gözlerim bir ileri bir geri henüz paydos demeden ovanın işçileri ikindi çayından evvel geleceğim bekle Zarif ceylan gölgesidir vahşi acıların habersiz olmak en vahimidir sancıların ney […]
Son sigarasını söndürünce yolcu ilk sefer düdüğü çalar trenlerin bir manzara ki dayanabilirsen dayan sabahın sekizidir yer kapmak telaşına şahit gözlerimdir tavırlarınızla boyanan acele ve saygı aforizmasıdır insan beynini çatlatan acelenin gözü yüksekteyse saygı yerle yeksan olur o vakit ahlâk kulesi üzerime üzerime yıkılır saat sabahın sekizidir derken vagon kapıları açılır göz gözü görmez ne […]
Yanardağlar Kadar Derin Gölgene muhtaçken hava dert gibi sıcak Doğansa güneş değil buz gibi hayâlindir. Tanır beni yaramdan gezdiğim her bucak Değsin kalbin kalbime çabuk sızımı dindir. Her şeye kör olmuş sade senin farkındayım Bu nasıl bir eylem bilsen bu nasıl bir kıyım Resimlerden tanımak mıdır kaderden payım Aşk yolunun sonu meçhul yolcusu bitkindir. Hayat […]
Dere kıyısında bir tutam huzur aramak klişe zevklerden çok daha fazlası suyun gözlerini görebilmek incitmeden değmek saçlarına taramak yosunları her şeyin tekrarının sıkıcı olduğu tezine buz gibi bir başkaldırı kimi vakit yeşil rüzgarlar eser yöremde tutup yakalamak ister insan ikindiler bu yüzden sevilir rüzgar ilk adımlarını bu vakitler atar bu vakitler de yazılır şiir ağaçların […]
Beni bekler Piyer Loti Tepesi denize bakmaktır ruhuma konfor Eyüp’te görklü bir yağmur sillesi hayâlime hayâlime çarpıyor Sanki benim içindir şu sirenler hayâlimin kaybı hatrına çalar cânım tepeye çıkan merdivenler mermerler yurdundan ibretler sunar suya düştü diz çökmüş ümitlerim hüsranın metaforunu arıyor tepede yatan şanlı şehitlerim ıslanmış yaralarımı sarıyor Bu sefer nasip değilmiş uğramak kaderin […]
İlham gibi aniden sana ulaşmak arzusu tenhada sıkıştırıp beni zapturapt altına alır siğaya çekerken ahu gözlerin taburcu olmak senden imkansızdır iflah olmaz bir hastalıktır sevmek hasretlik davası her gün kanser gibi yayılır Nereye gittiğinin bir önemi yok yeter ki yolcuya olsun esas kıymet Bağdat’a gitsen de bulunmuyor aşk sorulmuyor da hiç kimseye bu meret İçime […]
İnandığımız değerlerin gölgesinde yaşamak uğruna bizler sizlerin tabiriyle belki yeri geldi bir arpa boyu yol alamadık devrin geçer akçelerine insanca tavır aldık fikir meydanında bile isteye ulufe mevsimlerini ıskaladık ne tuhaf bir devir köle mizaçlı insanların hanlığa soyunduğu bu devre denk geldiysek lanetli olduğumuz kesin kaynadı devşirilmiş kazanlarda tatsız akide şekerleri kimine zehir oldu kimine […]
Aydın’da bahar taze gelin umudu mevsim rengarenk bir cümbüşü andırıyor yaşını bilmediğim ağaçlar bir aylık yavru kuşları barındırıyor ben ise hâlâ beklemekteyim seni beklemek tamamlanması mıdır vaktin en iyi sen bilirsin hem ne barındırdığını masmavi yüreğimin sana ne vakit açsam kucak yağmurlar yağar yöremde yağmurlar diner gözlerim hâlâ kurak kulağım kavuşmak türküleri dinler aşinâdır zorluklara […]
Gaflet Uykusu Hatırladıkça yârin varlığını yürek tezgahında huzur dokunur iplik iplik çözülür keder yorulup vazgeçmek bir defa aklına yatmayagörsün hayat ne yastık ne yorgan serer gaflet uykusu ayakta uyunur birçoğumuz tattık bu uykuyu yıldızların yere indiği seher vakitlerinde yahut tutmadığımız her bir sözde sobelendik gafletin uykusuna içimiz bundan sebep kor gibi yanar sersemliğimizi miras bırakıyorum […]
