40 Hadis – Cennet ve Cehennem

Cennet İle İlgili Hadisler

1) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurdu:

–Ben salih kullarım için ahiret azığı olarak hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın aklına gelmedik bir takım nimetler hazırladım. Allah’ın sizleri bu sözlerle muttali kıldığı şeyleri bir yana bırak. Bir de bunlardan başka onun sizleri muttali kılmadığı bir şey vardır ki, o en büyüktür’ buyurdu.”

Müslim 2824/3, Buhari 3053

2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

‘Allah cenneti yarattığı vakit Cebrail’e şöyle dedi:

−‘Git cennete bak.’

Cebrail gidip cennete baktı.

Sonra geldi ve:

−Ey Rabbim! İzzetine yemin olsun ki, cenneti kim işitirse muhakkak ona girer dedi.

Sonra Allah onu zorluklarla donatıp:

−‘Ey Cibril! Git cennete bak’ buyurdu. Cibril gitti ve cennete baktı.

Sonra geldi ve:

−Ey Rabbim! İzzetine yemin olsun ki, ona kimsenin girememesinden korktum’ dedi…”

Ebu Davud 4744, Tirmizi 2685

3) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cennet nefse hoş gelmeyen şeylerle kuşatılmış. Cehennem de nefsin arzularıyla kuşatılmıştır’ buyurdu.”

Buhari 6412, Müslim 2822/1, Tirmizi 2684

4) Sehl bin Sa’d Es-Saidi (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cennette bir kamçı kadar yer, dünyadan ve dünyada bulunan her şeyden daha hayırlıdır…’ buyurdu.”

Buhari 6356, İbni Mace 4330

5) Sehl bin Sa’d (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cennette sekiz kapı vardır. Bunların içinde bir kapı Reyyan diye isimlendirilir. Buradan cennete yalnız oruçlu olanlar girer’buyurdu.”

Buhari 3058

6) Muaz bin Cebel (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Muhakkak cennet yüz derecedir. Onlardan her bir derece gök ile yer arasındaki mesafe kadardır. Şüphesiz o derecelerin en yücesi, Firdevs’tir. En faziletlisi de Firdevs’tir. Arş, muhakkak Firdevs’in üstündedir. Cennetin ırmakları da Firdevs’ten çıkıp akar. Bu itibarla siz Allah’tan dilemek istediğiniz zaman Firdevs’i isteyin’ buyurdu.”

İbni Mace 4331, Tirmizi 2651

7) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘…Şayet cennet ehli kadınlardan bir kadın dünyaya çıkmış olsaydı, muhakkak yer ile gök arasını aydınlatır ve ikisi arasını güzel bir koku doldururdu. Ve elbette o kadının başörtüsü dünyadan ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır’ buyurdu.”

Buhari 6467

8) Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cennette olan nimetlerden, bir tırnağın taşıyacağı kadar bir şey görünmüş olsa gökler ve yeryüzünün dört tarafı arasındaki her şey muhakkak süslenirdi. Ve cennet ehlinden bir kadının bilezikleri görünse, güneş yıldızların ışığını silip yok ettiği gibi o da muhakkak güneşin ışığını silip yok ederdi’ buyurdu.”

Tirmizi 2661

9) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:

−Ya Rasulallah! Cennetin yapısı nedir diye sordum?

Rasulü Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Bir kerpici gümüşten, bir kerpici altından, harcı keskin kokulu misk, çakılları inci ve yakut, toprağı za’ferandır…’ buyurdu.”

Tirmizi 2646

10) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cennette, gövdesi altından olmayan hiçbir ağaç yoktur’ buyurdu.”

Tirmizi 2645

11) Ebu Said El-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Şüphesiz cennette öyle bir ağaç vardır ki, onun altında bir süvari, yürüyüşü çok sür’atli, talimli, iyi cins bir at ile yüz sene yürürse yine onu bitiremez’ buyurdu.”

Müslim 2828/8, Buhari 6459, Tirmizi 2643, İbni Mace 4335

12) Ebu Musa el-Eş’ari (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘İki cennet vardır ki, bunların kapları ve içinde bulunan şeyler hep gümüştendir. Diğer iki cennet daha vardır ki, bunların kapları ve içinde bulunan şeyler de altındandır. Adn cennetindeki cennetliklerle Rablerine bakmaları arasında Allah’ın vechi (Yüzü) üzerindeki büyüklük ridasından başka bir şey bulunmayacaktır’ buyurdu.”

Buhari 4828, Tirmizi 2648

13) Harise bin Vehb El-Huzai (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Dikkat edin! Ben size cennetlik olanları haber veriyorum:

Zayıf olup zayıf görülen kişi…’ buyurdu.”

Buhari 4902, Müslim 2853/46, Tirmizi 2732, İbni Mace 4116

14) Usame (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Ben cennetin kapısı önünde durdum, oraya girenlerin çoğu fakirler idi. Zenginler alıkonulmuşlardı…’ buyurdu.”

Buhari 6456, Tirmizi 2729

15) Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cennet ehli cennete vardığı, cehennem ehli de cehenneme vardığında ölüm, alacalı bir koç suretinde getirilir. Cennetle cehennem arasında yatırılıp kesilir.

Sonra bir münadi:

−Ey cennet ahalisi! Artık ölüm yoktur. Ey cehennem ahalisi! Artık ölüm yoktur diye nida eder. Bu hâdise sebebiyle cennet ehlinin ferahı bir kat daha artar, cehennem ehlinin hüzün ve kederi ise bir kat daha artar’ buyurdu.”

Müslim 2850/43, Buhari 6457, İbni Mace 4327, Tirmizi 2682

16) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘…Cennet ehlinden olup da dünyada en çetin ve meşakkatli hayat süren kişi getirilir ve cennete bir daldırılışla daldırılır.

Müteakiben ona da:

−Ey Âdemoğlu! Sen hiçbir çetinlik ve sıkıntı gördün mü, sana herhangi bir sıkıntı ve zorluk uğradı mı? diye sorulur.

O da:

−Hayır, vallahi ya Rab! Bana asla sıkıntı uğramadı ve ben asla şiddet görmedim der’ buyurdu.”

Müslim 2807/55, İbni Mace 4321

17) Ebu Said el-Hudri ve Ebu Hureyre (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Bir münadi cennet ehline:

−Daima sıhhatli kalmanız ve ebediyyen hasta olmamanız hakkınızdır. Daima yaşamanız ve ebediyyen ölmemeniz hakkınızdır. Daima genç kalmanız ve ebediyyen ihtiyarlamamanız hakkınızdır. Daima nimetler içinde hoş bir halde olmanız ve ebediyyen sıkıntı ve çetinliğe maruz kalmamanız hakkınızdır diye nida edecektir’ buyurdu.”

Müslim 2837/22

18) Muaz bin Cebel (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cennet ehli cennete kılsız, tüysüz, yaratılıştan sürmeli, otuz veya otuz üç yaşında olarak gireceklerdir’ buyurdu.”

Tirmizi 2669

19) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Herkim cennete girerse nimet içinde hoş halde olur. Kendisine hiçbir sıkıntı ve çetinlik isabet etmez. Elbiseleri eskimez, gençliği de bitmez’ buyurdu.”

Müslim 2836/21, Tirmizi 2646

20) Suheyb (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

“Amelini güzel yapanlar için güzel mükâfat ve dahası vardır.” Yunus 26. ayeti hakkında şöyle buyurdu:

‘Cennet ehli cennete girdikleri vakit bir münadi:

−Sizin için Allah katında bir vaad vardır diye nida eder.

Onlar da:

−Allah bizim yüzlerimizi ak etmedi mi? Bizi ateşten kurtarmadı mı? Bizi cennete girdirmedi mi? derler.

Melekler:

−Evet, diye cevap verirler.

Müteakiben Allah ile cennet ehli arasında perde kaldırılır. Allah’a yemin ederim ki, Allah, cennet ehline kendisine bakmasından daha sevgili hiç bir şey vermemiştir’ buyurdu.”

Tirmizi 2676

 

Cehennem İle İlgili Hadisler

1) Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“O gün cehennem getirilecek, onun yetmiş bin bağı olacak ve her bağ ile beraber cehennemi çeken yetmiş bin melek bulunacaktır.”

Müslim 2842/29, Tirmizi 2698

2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“…Allah ateşi yarattığı vakit Cebrail’e:

−‘Ey Cibril! Git, cehenneme bak’ buyurdu. Cebrail gitti, cehenneme baktı.

Sonra geldi ve:

−Ey Rabbım! İzzetine yemin ederim ki, cehennemi kim işitirse ona asla girmez, dedi.

Allah, cehennemi şehvet çekici şeylerle donatıp:

−‘Ey Cibril! Git, ona bak’ buyurdu. Cibril gitti ve cehenneme baktı.

Sonra geldi:

−Ey Rabbım! İzzetine yemin ederim ki, hiçbir kimse dışarıda kalmadan hepsi cehenneme girer diye korktum, dedi.”

Ebu Davud 4744, Tirmizi 2685

3) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“…Cehennem de nefsin arzularıyla kuşatılmıştır.”

Buhari 6412, Müslim 2822/1, Tirmizi 2684

4) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Sizin şu ateşiniz cehennem ateşinin yetmiş cüzünden bir parçadır.”

Sahabeler:

−Ya Rasulallah! Vallahi dünya ateşi muhakkak kâfi gelir, dediler.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Cehennem ateşi dünya ateşleri üzerine altmış dokuz derece daha fazla kılındı. Bunların her birinin harareti bütün dünya ateşinin harareti gibidir.”

Müslim 2843/30, Buhari 3064, Tirmizi 2715

5) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Cehennem ateşi Rabb’ine şikâyet edip:

−Ya Rabb! Bir kısmım bir kısmımı yiyor ben kendi kendimi yiyorum, izin ver dedi. Allah da ona iki defa nefes vermesi için izin verdi. Bir nefes kışın, bir nefes yazın. Bulduğunuz en şiddetli sıcak onun hararetinden, en şiddetli soğuk da zemheririndendir.”

Buhari 3062, Tirmizi 2719, İbn Mace 4319

6) Ebu Zerr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir seferde idi. Bilal’e şöyle buyurdu:

−“Öğle ezanını serinlik vakte bırak!”

Bir müddet sonra yine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Serinliği bekle, ta tepelerin gölgeleri arkalarına dönünceye kadar.”

Sonra yine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Namazı serinliğe bırakınız! Şüphesiz ki sıcağın şiddeti cehennemin kaynamasındandır!”

Buhari 3062

7) Utbe bin Gazvan (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kocaman bir kaya cehennemin kenarından aşağı bırakılır, cehennem çukuruna yetmiş sene iniş yapar ve yine dibine varamaz!”

Utbe bin Gazvan şöyle devam etti:

Ömer (Radiyallahu Anh) şöyle derdi:

“Cehennem ateşini sık sık hatırlayın! Onun sıcaklığı şiddetli, dibi derin ve kamçıları demirdendir!”

Tirmizi 2701

8) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Bir gün Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in beraberinde idik. Ansızın bir düşme sesi işittik.

Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Bu nedir, bilir misiniz?”

Biz:

−Allah ve Rasulü en iyi bilendir dedik.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Bu, cehennemin içine atılmış bir taştır ki, yetmiş sonbahardan beri yol almaktadır. Şimdi o cehennemin içine uzandı ve nihayet dibine varıp dayandı.”

Müslim 2844/31

9) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Cehennem ve cennet münakaşa ettiler.

Cehennem:

−Ben kibirlenenler, büyüklenenlere ve zorbalara tercih olundum, dedi.

Cennet de:

−Niye bana insanların ancak zayıfları, hakir görülenleri ve acizleri giriyor? dedi.

Allah cennete:

−‘Sen Benim rahmetimsin, Ben seninle kullarımdan dilediğime rahmet ederim,’ buyurdu.

Cehenneme de:

−‘Sen Benim azabımsın, Ben seninle kullarımdan dilediğime azabederim. Her birinize de dolusu vardır,’ buyurdu.

Fakat cehenneme gelince dolmak bilmez. Nihayet Allah ayağını onun üzerine koyar.

Cehennem de:

−Yetişir! Yetişir! der. İşte o zaman cehennem dolar ve bazısı bazısına büzülür.”

Müslim 2846/35

10) Harise bin Vehb el-Huzai (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“…Dikkat edin! Size ateş ehlini de haber veriyorum! Onlar da her katı yürekli, kibirli ve büyüklük taslayan kimselerdir!”

Buhari 4902, Müslim 2853/46, Tirmizi 2732, İbni Mace 4116

11) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kıyamet günü cehennemden bir boyun çıkacaktır ki, onun gören iki gözü, işiten iki kulağı ve konuşan bir dili olacaktır.

Diyecektir ki:

−Ben üç kişiye tayin edildim:

1) Her inatçı zorbaya,

2) Allah ile beraber başka bir ilaha ibadet eden her insana ve

3) Musavvirlere (yani) canlı resmi ve heykeli yapanlara.”

Tirmizi 2700

Önemli Uyarı: Hafız ibni Receb (Rahmetullahi Aleyh) Fethu’l-Barî’de şöyle söylemiştir:

“…Seyretmek, teselli bulmak, bununla vakit geçirmek veya eylenmek için insan veya hayvan resmi yapmak haramdır! Bu, büyük günahlardandır! Bu şekilde resim yapan, kıyamet gününde, en şiddetli azaba uğrayan kimsedir! Çünkü o, Allah’tan başka hiçbir kimsenin yapmaya kâdir olmadığı Allah’ın fiillerinin benzerlerini yapmaya kalkışan bir zalimdir! Allah eş ve benzerden yüce ve münezzehtir. Zatı, sıfatları ve fiilleri yönünden, hiçbir şey Allah’a benzemez!”

Kevakibu’d-Derâri 65/82, Albânî Tahziru’s-Sacid Min İttihazi’l-Guburi Mesâcid

Allâme Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh) şöyle demiştir:

“Elle yapılan resimle, aletle veya fotoğraf çekmekle yapılan resimler arasında hiçbir fark yoktur! Hatta bunlar arasında ayırım yapmak, donukluk ve çağdaş bir zahiriliktir! Nitekim ben bunu, Adâbu’z-Zifaf, adlı eserimde açıkladım.”

Allâme Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh) bu sözleri 1972 yılında şöylemiştir. Eğer o zaman cep telefonu olsaydı elbette onuda söylerdi.

Albânî Tahziru’s-Sacid min İttihazi’l-Guburi Mesâcid 18, 19, 20

12) Usame (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“…Lakin ateş ehli ateşe girmeye emrolunmuşlardı. Ben cehennemin kapısı önünde de durdum. Oraya girenlerin çoğunun kadınlar olduğunu gördüm!”

Buhari 6456, Tirmizi 2729

13) Ebu Said (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allah-u Teâlâ:

–‘Ey Âdem!’ buyurur.

–Âdem hemen cevap olarak:

−Ya Rab! mükerreren icabet ederim ve her emrini yerine getirmeye daima hazır olurum. Ve her hayır Senin iki elindedir, der.

Allah-u Teâlâ:

−‘Ateşe girecekleri halk arasından çıkarıp gönder!’ der.

Âdem:

−Ya Rab! Ateşe gireceklerin miktarı ne kadardır? diye sorar.

Allah-u Teâlâ:

−‘Her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzu!’ diye cevap verir…”

Buhari 6443

14) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Bir adam:

−Ya Rasulullah! Kâfir kıyamet günü yüzü üzerinde nasıl haşrolunur? diye sordu.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle cevap verdi:

−“Dünyada onu iki ayağı üzerinde yürüten Allah kıyamet gününde yüzü üzerinde yürütmeye kudretli değil midir?”

Buhari 6438, Müslim 2806/54

15) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Cennet ahalisi cennete vardığı, cehennem ahalisi de cehenneme vardığında ölüm alaca bir koç suretinde vücut verilerek getirilir. Ta cennet ile cehennem arasında yatırılır. Sonra kesilir.

Sonra bir münadi:

−Ey cennet ahalisi! Artık ölüm yoktur! Ey cehennem ahalisi! Artık ölüm yoktur, diye nida eder. Bu hâdise sebebiyle cennet ehlinin ferahı bir kat daha ziyade olur, cehennem ehlinin hüzün ve kederi ise bir kat daha artar.”

Müslim 2850/43, Buhari 6457, İbni Mace 4327, Tirmizi 2682

16) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Cehennemliklerden dünya ahalisinin en nimetli ve en refahlısı olan kimse kıyamet gününde getirilir ve ateşe bir daldırılışla daldırılır.

Sonra:

−Ey Âdemoğlu! Sen hiçbir hayır gördün mü? Sana herhangi bir hayır uğradı mı? diye sorulur.

O kul:

−Hayır, vallahi ya Rab! der.”

Müslim 2807/55, İbni Mace 4321

17) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allah Tebarake ve Teâlâ cehennemliklerin en hafif azaplısına:

−‘Dünya ve dünyadaki her şey senin olsa şu azaptan kurtulmak için onu fidye olarak verir miydin?’ buyurur.

O kul:

−Evet, fidye olarak verirdim, der.

Bunun üzerine Allah:

−‘Sen, Âdem’in sulbündeyken ben senden şimdi göze aldığın bu fedakârlıktan daha kolay bir şey istemiştim. Bana hiçbir şeyi ortak kılmaman zannediyorum ki şunuda söyledi Ben de seni ateşe girdirmezdim. Fakat sen Bana ortak kılmaya devam edip durdun! buyurur.”

Müslim 2805/51, Buhari 6460

18) Numan bin Beşir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Şüphesiz ki kıyamet gününde ateş ehlinin en hafif azaplısı şöyle bir adamdır ki, onun iki ayağı altının çukurlarında iki ateş parçası vardır da, bunların sıcaklığından onun beyni bakır tencere ve kumkuma adındaki madeni kabın kaynaması gibi kaynayacaktır.”

Buhari 6463, Tirmizi 2731

19) Semuretu’bnu Cundeb (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Onlardan kimi vardır ki, ateş onu iki topuğuna kadar yakalar. Kimi vardır ki, onu dizlerine kadar yakalar. Kimi vardır ki, ateş onu beline kadar yakalar. Kimi de vardır ki, ateş onu boynuna kadar yakalayıp yakar!”

Müslim 2845/33

20) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Cehennem ateşi Âdemoğlunun secde yeri dışında kalan bedenini yer. Allah, cehennem ateşine secde eserini yemeyi yasakladı.”

İbni Mace 4326

21) Usame bin Zeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kıyamet gününde bir kişi getirilir ve cehennemin içine atılır da orada onun barsakları derhal karnından dışarı çıkar. Sonra o kişi barsakları etrafında değirmen eşeğinin dönüşü gibi döner.

Bunun üzerine cehennem ahalisi o kişinin başına toplanırlar da:

–‘Ey fulan! Senin bu halin nedir? Sen bize dünyada iyiliği emreder ve bizleri kötülükten nehyeder değil miydin? derler.

O da:

–‘Evet, ben size iyiliği emrederdim, fakat onu kendim yapmazdım! Yine ben sizleri kötülükten nehyederdim de onu kendim işlerdim,’ diye cevap verir.”

Buhari 3065

22) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Cehennemde kâfirin iki omuzu arası, sür’atli bir süvari yürüyüşü ile üç günlük mesafedir.”

Müslim 2852/45, Buhari 6459

 

Yazan Editör - May 11 2019. Kategori Gündem, Kültür Sanat, Türk İslam. Bu yazıya yapılan yorumları takip edebilirsiniz RSS 2.0. Bu yazıya yorum yapabilir ve geri izlemede bulunabilirsiniz

Yorum yaz

Göndermeden önce alttaki eksik işlemi tamamlayınız. *

Ebed Bizimdir - Kuzey Kafkasya bölgesi ağırlıklı olarak, Türk-İslam coğrafyasından özel haberler, yorumlar ve makaleler.