Çin’in Yalan Makinaları ve Komünist Papağanları

İşgalci Çin’in Yalan Makinaları ve Komünist Papağanları

Sencer BUĞRAHAN – Haber Nida

“Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için, aldatıcı olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve milleti karşılıklı çekiştirttiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış, kağan yaptığı kağanını kaybedivermiş. Çin milletine beylik erkek evlâdını kul kıldı, hanımlık kız evlâdını cariye kıldı. Türk beyler Türk adını bıraktı. Çinli beyler Çin adını tutarak, Çin kağanına itaat etmiş. Elli yıl işi gücü vermiş. Doğuda gün doğusunda Bökli kağana kadar ordu sevk edi vermiş. Batıda Demir Kapıya ordu sevk edivermiş. Çin kağanına ilini, töresini alı vermiş. Türk halk kitlesi şöyle demiş: İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş. Kağanlı millet idim, kağanım hani, ne kağana işi, gücü veriyorum der imiş. Öyle diyip Çin kağanına düşman olmuş. Düşman olup, kendisini tanzim ve tertip edemediğinden, yine tâbi olmuş. Bunca işi, gücü vermediğini düşünmeden, Türk milletini öldüreyim, kökünü kurutayım der imiş.”

“Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa kabilesine, milletine, akrabasına kadar barındırmaz imiş” deniliyor. Bu cümlenin ardından Türk milleti yine “Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin!”

Evet, asırlar öncesinden gelen bu ses bütün Türk milletine bir uyarıdır.

Bin yıllar öncesinde atalarımız Çin hakkında bizi uyarmış. Orhun Abideleri’nin, Bilge Kağan Anıtı’nda Türk Milleti, Çin’e karşı dikkatli davranmaları konusunda yaşadıkları tecrübeleri bize aktarmış.

Bugün dahi bu gerçekler aynı ile vakidir. Hani Hz. Ali buyuruyor ya; “Tecrübe, fayda ile beraber bir ilimdir!” diye…

Resmi rakamlarda 1 milyon, Doğu Türkistanlı müslümanların verdiği rakamla 3 milyon insan toplama kamplarına kapatılmış ama yalancı ve işgalci çin bütün dünyanın gözlerinin içine baka baka inkar ediyor.

Birleşmiş Milletlerin raporlarına bile yansıyan, zulüm, işkence ve asimilasyon politikaları, her ne kadar hükümet ve devlet tarafından görmezden gelinse de Türkiye’de de gündem olmaya başladı çok şükür.

Ülkemizin aydınları, siyasetçileri, yazarları Doğu Türkistan’dan ve işgalci çinin zulümlerinden bahsetmeye başladı.
İşte tam burada işgalci çinin, gönüllü ajanları, propaganda makineleri, komünist papağanları devreye girmeye başladı.

Bütün dünyada kabul edilen ve binlerce delili bulunan Doğu Türkistan’daki zulmün en sofistike ve tarih boyu görülmemiş şekli olan Nazi Toplama Kamplarını, işgalci çinin ülkemizdeki gönüllü ajanları, komünist papağanları inkar etmeye başladılar. Ve tabii ki tersinden propagandaya da…

Yok ABD emperyalizminin oyunuymuş da, çinin güçlenmesini istemeyenlerin yalanıymış da, aslında Doğu Türkistan güllük gülistanlıkmış da. Yalanın bini bir para.

İşte burada şunu sorabilirsiniz; kim bu gönüllü ajanlar, yalan propaganda makineleri ve komünist papağanlar?

En başta topal ajan Perinçek ve onun Aydınlık ekibi ile gençlik yapılanması olan Türkiye Gençlik Birliği. Bunlar sözde Atatürkçü görünürler ama özde Mao’dan başka kendilerine lider tanımazlar. Doğu Türkistan, Uygur isimlerini duydular mı, Eûzu besmele duymuş şeytana dönerler. Türk ve İslâm düşmanı bu yapılanma, maalesef FETÖ’den boşalan devlet kurumlarına sızdıkları için şu anda çok etkililer. Uygur Türklerinin deport edilme girişimlerinin arkasındaki ekibin bunlar olduğu yönünde çok ciddi duyumlarımız var, kaynaklarımızın bildirdiğine göre.

İşgalci çinin Türkiye’deki medya ayağı CRITURK denen radyo, internet sitesi ve Youtube kanalı ise başka bir yalan propaganda makinesi. Maalesef ki, işgalci çinin bu yalan makinesi radyosuna birçok Türk akademisyen ve yazar çıkarak âdeta çin propagandasına alet oluyorlar. Türk milletini aldatmaya yönelik yayınları 7/24 devam eden bu radyo ve kuruluşlarında; Can Ataklı, Erkan Tan, Yusuf Özkan, İlkim Kocamaz, Ekin Gün, Hayri Hiçler gibi isimler de yer alıyor.

Ve HaberSol, Odatv gibi Türk ve İslâm düşmanı haber siteleri ise komünist papağanlar olarak ateist kızıl çinin propagandalarına yer vermekteler.

Bunların yanında bir de; Türkiye’nin çin ile girdiği ekonomik ilişkiler yüzünden, çine laf söylemeye korkan, Doğu Türkistanlı Müslümanların sesini duymamak için kulaklarını kapayan, orada yaşanan zulmü görmemek için gözlerini yuman bir kesim var ki, maalesef en içler acısı durumda olan bunlar.

Elin gavurunun vicdanı, yüreği bu zulüm karşısında tir tir titrerken, bunlar Müslüman ve Türk olma iddiasında iken, bu zulüm karşısında sus pus olmayı tercih ediyorlar. Ve tarihin hiçbir döneminde yazılmamış büyük bir ihanetin içinde yer alıyorlar.

Hadi anladık; Perinçek, Odatv, HaberSol ve bilimum komünist, ateist, solcu takım ideolojik olarak işgalci çinin yanında, zulüm ve işkencenin safını tutuyorlar. Peki ya siz hangi gerekçe ile, solcu ve komünistler, ateistler ile zulüm ve işkencenin tarafında yer alıyorsunuz?

Hani merhum Cemil Meriç; “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur” derken bu taifeyi tarif etmiş âdeta. Şunu unutmayın; Doğu Türkistan’daki bu zulümleri görmezden geldiğiniz sürece, tarihler sizi en büyük NAMUSSUZLAR olarak yazacaktır…

 

Yazan Editör - Şub 9 2019. Kategori Gündem, İktibas, Politika, Türk İslam. Bu yazıya yapılan yorumları takip edebilirsiniz RSS 2.0. Bu yazıya yorum yapabilir ve geri izlemede bulunabilirsiniz

Yorum yaz

Göndermeden önce alttaki eksik işlemi tamamlayınız. *

Ebed Bizimdir - Kuzey Kafkasya bölgesi ağırlıklı olarak, Türk-İslam coğrafyasından özel haberler, yorumlar ve makaleler.