Esir Tatar Türklerinden Türkiye’ye Mektup

Kırım Dayanışması teşkilatı, Türkiye’de yaşayan Kırım Tatarlarına mektup yazarak, dayanışma birlik çağrısında bulundu. Kırım Dayanışması teşkilatının kendilerine ait sosyal medya hesaplarından da yayınladığı mektubun tam metni şöyle:

Türkiye’deki Din Kardeşlerimize ve Kırım Tatar Diyasporası ve Derneklere Mektup

Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi, sizler Müslüman dünyasının Türk ailesinin kısmını oluşturan Kırım Tatar derneklerinin üzerine olsun!

Kırım Tatar Müslüman siyasi tutuklular ve şahsım adına ben, Rüstem oğlu Server Mustafayev sizleri can-ı yürekten selamlıyoruz!

Allah’a şükürler olsun ki, birkaç ay öncesi bazı dernekleri ziyaret etmekle, yakından tanışmış olduk.

Dolayısıyla, ben ve diğer Kırım aktivistleri bu ziyaretimizden oldukça memnun kaldık.

Fakat ne yazık ki, Türkiye’deki tüm şehirlerde bulunanlarla ve derneklerle tanış olmaya yetiştiremedik.

Doğru, Kırım’da bu gibi ziyaretlere bizlerden buna daha layık olan nice nice aktivistler ve dava erleri vardır.

Ve hatta hatırladığıma göre, bu gibi meseleler konusunda ekip olarak ziyaretleri devam etmeleri için her iki taraftan talepler vardı.

Ve malumunuz olduğu üzere, bu günlerde Kırım’daki hayat şartlarına bizzat kendi gözleriyle ve kulaklarıyla olaylara tanıklık eden şahısların, Türkiye’deki arkadaşlarıyla irtibat halinde olup, birbirimizi yakından tanımamıza ve “Kırım Meselemize” yönelik çalışma projelerimizi sunarak ve neticesinde bir çözüm öne sürmemiz için, sizin buna destek vermeniz, yardım etmeniz olmazsa olmazlardandır.

Bu meseleleri tek başıma düzenleyecektim. Fakat, Allah’ın İlah-i Takdiri’nden ki, beni bugün başka bir konuma getirdi ve vazifeler üstlendirdi. Ama eminim ki, yukarıda değindiğim meselelere çözüm getirmek açısından, bunun herhangi bir soruna yol açması söz konusu olamaz.

Benim şahsi görüşüme göre, Kırım’da ve Türkiye’deki Müslümanlar arasındaki ilişkilere faydalı olacak ne gibi faaliyetler yapabileceğimizi şu beş ana maddesinde görüyorum:

a. Atalarımız eskiden şöyle demişlerdi, “Hayvan, hayvanı kokusundan anlar, oysa ki insan, insanı onun konuşmasından tanır.” Yani edindiğim tecrübelere ve gördüğüme göre, hava yolu olsun veya deniz ve diğer ulaşım araçlarından yoksunluğumuzdan dolayı aramızdaki münasebetlerimiz ne yazık ki perişan vaziyetindedir.

Lakin, eğer insan bir defa görüşmeye fırsat bulursa ve birbirini tanırsa, bu ilişki bağını internet üzerinden de devamını sağlayabilir.

b. Kanaatimce, Türk vatandaşlarımız “Kırım Meselesi” hakkında bilgileri her çeşit etkinliklerden, internet sitelerinden, gazete ve televizyondan ve diğer medya vasıtalarından ne kadar çok ve detaylı bir şekilde anlayıp ve idrak ederlerse, inanıyorum ki, o kadar çok insan Müslüman olarak en azından dua eder ve yahut herhangi bir destek ve yardımda bulunur.

c. Bu günlerde Kırım’da yaşanan tüm sıkıntılar Müslüman Türk milletinden ayrı tutulmamalıdır. Ve mutlak bir surette Başbakan ve diğer siyasilerin tertiplenmiş olduğu planlarında ve tuttukları günlüklerinde daima Rusya’nın zindanlarında bulunanların isimleri, soyadları ve aileleri hep olmalıdır. Ayrıca, her uluslararası iç ve dış buluşmalarında, bunları gündem haline getirmeliyiz. Bence, bütün bunlar olumlu neticelere varmamız için büyük bir destek olur.

d. Evet, Kırım’da hayat devam ediyor. Halkımız, dava adamları ve tutukluların aileleri ve çocukları, öz yaşayışına ve faaliyetine devam etmekte sebat gösteriyor. Bu dava yolunda tabii ki sıkıntısız ve cezasız geçmemektedir. Ama Allah’a sonsuz şükürler olsun ki, halkımızın yardımı ve her türlü farklı yardımlar geliyor.

Benim demek istediğim şey; bu meselemizi her zaman canlı, aktüel ve kontrol altında tutmamız şart. Zira, tutukluların, ailelerin ve babasız kalan çocukların sayısı artıkça artıyor. Buna ilaveten iş adamlarını her fırsatta sıkıştırıyorlar (Örneğin: Resul Velilyayev) ve Allah göstermesin ve günaha düşürmesin; kardeşlerimiz bize muhtaç vaziyetteyken, bizler sıcak evlerimizde ve karnımız tok halinde boş oturursak vay halimize!

e. Evet, benim yukarıda açıklamaya çalıştığım fikirlerimi daha da çoğaltmak ve zenginleştirmek mümkündür. Lakin, bizler de bir Bismillah’la işimize ve faaliyetlerimize başlarsak, işimizin devamı kendi kendiliğinden doğar.

Şimdilik kaydıyla bizim yapmamız gereken tek şey, bizlerin bilgileri/malumatları biriktirip paylaşmamızı ve sizlerden de bu bilgileri götürüp Türk alemine ve bütün dünyayı bu konuda aydınlatmanızı görüyorum. Ve eğer bütün bunları hep birlikte yaparsak, Allah’ın yardımıyla bu haksızlıklara, yalanlara, iftiralara ve diğer sıkıntılara karşı zafer kazanırız!

Biz seçmiş olduğumuz yol istikametinden asla ve asla dönmeyeceğiz!

Bizim dinimiz, hak!

Fikirleriniz, aydın!

Evimiz Kırım!

Ayrıca, aşağıdaki şahıslara özel selamlar iletmek istiyorum:

Mükremin Bey.
Kurti Bey.
Namuk Bey.
Zafer Karatay.
Ve tüm ailelerine;
Ve Türkiye’de tanışmış olduğum herkesi selamlıyorum.

Saygılarımla.

Server Bahçesaraylı

 

Yazan Editör - Haz 5 2018. Kategori Dünya, Gündem, Türk İslam. Bu yazıya yapılan yorumları takip edebilirsiniz RSS 2.0. Bu yazıya yorum yapabilir ve geri izlemede bulunabilirsiniz

Yorum yaz

Göndermeden önce alttaki eksik işlemi tamamlayınız. *

Ebed Bizimdir - Kuzey Kafkasya bölgesi ağırlıklı olarak, Türk-İslam coğrafyasından özel haberler, yorumlar ve makaleler.