Çeçen Soykırım Yürüyüşünü Destekliyoruz

Cahar Dudayev döneminin Çeçen İçkerya Cumhuriyeti devlet bakanlarından Said Emin İbragimov, Rusya Federasyonu’nun siyasi ve askeri liderliğinin, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’da 1994 yılından bu yana işlediği soykırım suçunun, savaş suçlarının ve insanlığa karşı suçlarının uluslararası bağımsız bir komisyon tarafından incelenmesi talebiyle 6 Ağustos 2019 günü Fransa’nın Strasbourg kentindeki Avrupa Konseyi binası önünden 350 km’lik bir yürüyüşe başladı.

6 Ağustos 2019 Salı günü saat 11:00‘de Avrupa Konseyi yetkililerine teslim edilecek dilekçe ve bina önünde gerçekleştirilecek mitingin ardından, Said-Emin İbragimov, İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler Ofisi’ne doğru yürüyüşe geçecek. “Hukukun Üstünlüğü ve Adalet için Büyük Yürüyüş” adı verilen 350 km’lik yürüyüşün sonunda ise BM yetkililerine Çeçenya için uluslararası bağımsız bir araştırma komisyonu kurulması talebini içeren dilekçe teslim edilecek. Said-Emin İbragimov’un yol boyunca geçeceği yerleşim birimlerinde Çeçenlerin ve insan hakları aktivistlerinin, İbragimov’u karşılaması ve küçük etkinlikler düzenlemesi bekleniyor.

Bu etkinliğe katılma imkanı olmayan ancak Said-Emin İbragimov’u bu eyleminde desteklemek isteyenler, Said-Emin Ibragimov’a ait banka hesabına ( IBAN: FR6420041010161187838V03763 BIC: PSSTFRPPTOU ) ya da bu etkinlik için özel olarak açılmış PayPal hesabına ( nashhoadam@gmail.com ) “На марш” (na marş / yürüyüş için) açıklamasıyla nakdi yardım gönderebilir.

Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Türkiye Fahri Konsolosluğu tarafından Türkçe’ye tercüme edilmiş olan, Avrupa Konseyi ve BM yetkililerine teslim edilecek dilekçenin tamamı aşağıda yer almaktadır. Yürüyüş bitimine kadar dilekçeyi imzalamak isteyenler, bu haberin altına isimlerini yorum olarak bırakabilecekleri gibi email ya da WhatsApp yoluyla da imza kampanyasına katıldıklarını bize bildirebilirler.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri
Sayın António Guterres’e

AÇIK ÇAĞRI

Konu : Rusya Federasyonu’nun Çeçen halkına karşı işlediği siyasi-askeri suçlar hakkında

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde 1980’lerin sonlarında başlayan demokratikleşme süreci, Çeçen halkına 20. yüzyılda daha iyi bir gelecek için umut verdi. Çeçen halkının benliğini bulması, ulusal kimlik bilincinin gelişmesi, Çeçen-İnguş Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı yolundaki siyasal gelişmelere ilişkin ilk konseptlerin ortaya çıkması da bu döneme rastlamaktadır.

Nisan 1990’da, ülkenin en üst düzey yetkili makamı olan SSCB Yüksek Sovyeti, SSCB halkları açısından son derece kritik iki yasa çıkardı : 10 Nisan tarihindeki “SSCB’nin Birlik Üyeleri ve Otonom Cumhuriyetlerle Ekonomik İlişkilerinin Esasları Hakkında Yasa” ve 26 Nisan tarihindeki “SSCB ve Federasyon Üyeleri Arasında Güçlerin Bölünmesine İlişkin Yasa”. Bu yasalardaki genel tanımlamaların yanı sıra, bu yasalarda yer alan 2 madde otonom cumhuriyetlerin statülerini kökten değiştirdi. Bu yasalar sayesinde otonom cumhuriyetler, birliğin kurucu cumhuriyetleri ile eşit haklara sahip oldular. 26.04 tarihli yasanın 1.maddesinde otonom cumhuriyetler de Birlik Cumhuriyetleri gibi federasyonun eşit üyeleridir ifadesini kullanmaktadır. 27 Kasım 1990’da da, Çeçen-İnguş Cumhuriyeti Yüksek Konseyi, devlet egemenliğini ilan etmiş ve böylelikle Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’nden ayrılmıştır. Dolayısıyla 1991 Ağustos’unda Moskova’da gerçekleştirilen darbe sırasında, Çeçen-İnguş Cumhuriyeti SSCB yasalarına göre Rusya ile denk statüde bir cumhuriyet konumundaydı ve bu da SSCB’nin dağılmasından sonra birliğin diğer 15 cumhuriyeti gibi Çeçenlere de bağımsız bir devlet olmasına olanak sağladı.

Dolayısıyla, Çeçen Cumhuriyeti’nin egemenliğinin ilanı Nisan 1990’da SSCB’de kabul edilen yeni kanunlarla yasal olarak gerçekleşmiştir, ayrıca Sovyet ve Rus mevzuatları açısından da hukuken tam olarak meşrudur.

27 Ekim 1991 tarihinde Çeçen Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen Devlet Başkanlığı ve Parlamento seçimlerinde, Djokhar Dudayev büyük bir başarıyla seçim sandıklarından Devlet Başkanı olarak çıkarken, imzaladığı ilk kararname ile de Çeçen-İnguş Yüksek Sovyeti’nin devlet egemenliği hakkında daha önce aldığı kararı onayladı. Tüm bu olaylar SSCB’nin dağılmasından daha önce meydana geldi.

Bu gelişmeleri, 1 Kasım 1991’de Çeçen halkının ve özgür iradesiyle seçtiği liderliğin yasal olarak Çeçen Cumhuriyeti’ni kurması takip etti.

Görüldüğü üzere, Çeçen devletinin egemenliğinin temeli Sovyet ve Rus mevzuatları ve uluslararası hukuk açısından tamamen yasal bir zeminde yer almaktadır. Rusya her ne kadar başlangıçta Çeçen Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını kabul ettiyse de, Rusya’daki emperyalist sendrom, büyük güç şovenizmi ve totaliterlik Çeçen siyasetini ve ekonomisini finansal izolasyon ve ambargo ile bastırma politikasını ortaya çıkardı; bu baskılar netice vermediğinde ise, Rusya Aralık 1994’te Çeçen Cumhuriyeti’ne karşı 20 yılı aşkın bir süredir devam eden ve 40 binden fazlası çocuk olmak üzere Çeçen Cumhuriyeti’nden 300 bin sivilin hayatını alan savaşı ateşlediği füzelerle başlattı. Rusya’ya kıyasla küçük bir toprağı ve oldukça az bir nüfusu olan Çeçenya’da, uluslararası anlaşmalarla yasaklanmış olanları dahil olmak üzere her türden silahı Rusya Federayonu kullanmış, stratejik hava kuvvetlerinden denizcilere 300 bini geçen askerini bölgede konuşlandırmıştır. Şehirler ve köyler harabeye dönüştürülmüş, ekolojik denge yerle bir edilmiş, yüzbinlerce sivil yurtlarından koparılmış ve insani yaşama koşulları ellerinden alınarak birer mülteciye dönüştürülmüştür.

1994 yılında başlayan Rus-Çeçen savaşlarının 1999 yılı itibariyle Çeçen Cumhuriyeti’ndeki etkilerini ve sonuçlarını gösteren istatistiki verilen aşağıda yer almaktadır :

1. Çeçen Cumhuriyeti vatandaşlarının %20’si yani yaklaşık 300 bin sivil öldürülmüştür.
2. Nüfusun %30’undan fazlası yaklaşık 400 bin sivil mülteci haline gelmiştir.
3. Binlercesi çocuk olmak üzere yüzbinlerce Çeçen bu savaşta sakat kalmıştır.
4. Binlerce çocuk yetim kalmıştır.
5. Çeçen halkının zihinsel ve fiziksel sağlığı zarar görmüştür.
6. Hava saldırıları ve top atışları, ayrıca yargısız infazlarla Çeçenler toplu katliamlara uğramıştır.
7. Yüksek eğitim kurumları tüm materyalleri ve teknik altyapılarıyla birlikte tamamen yok edilmiş, okullar yıkılmıştır.
8. Hastaneler, müzeler, arşivler ve kütüphaneler yerle bir edilmiştir.
9. Bölgenin ekolojisine tamiri mümkün olmayan hasarlar verilmiştir.
10. Rus hava kuvvetleri, tankları ve ağır topçu birlikleri doğrudan Çeçen yerleşim birimlerini hedef almış, tüm ekonomi ve altyapı tahrip edilmiştir.
11. Rus ordusu tarafından işgal edilen Çeçen Cumhuriyeti İçkerya topraklarında, Rus ordusu 30’un üzerinde filtrasyon kampı kurmuş, Rus askerleri bu kamplarda Çeçen esirlere akıl almaz sadistik işkenceler uygulamış, tecavüzlerde bulunmuş, dövmüş ve aşağılamıştır.
12. Çeçenya’nın büyük bir bölümü mayınlanmış, özellikle çocuklar olmak üzere siviller bu mayınlardan zarar görmüştür. Ülkedeki mayınların büyük bir bölümü halen durmaktadır.
13. 5 binden fazla kişi kaybolmuştur ve halen akıbetleri bilinmemektedir.
14. 20 binden fazla masum genç Çeçen, Rus yetkililer tarafından gözaltına alınmış ve 20 yılı aşkın süredir Rus ceza kolonilerinde eziyet çekmektedirler.
15. Çeçen halkı ardı arkası kesilmeyen Rus bombardımanları nedeniyle yoğun psikolojik acılara maruz kalmıştır.
16. Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’dan mülteciler komşu İnguşetya’daki çadır kamplarda yıllarca yaşamak zorunda kaldılar.
17. Rusya Federasyonu’nun her yerinde Çeçenlere zulümler yapıldı, herhangi bir yargılama yapılmaksızın tutuklandılar ve uydurma suçlarla tevkif edildiler.
18. Rus askeri-siyasi liderliği, Rus medyası ve propaganda aygıtları Çeçen halkını aşağıladı, kötü bir imaj yarattı.

Bolşevik-Komünist rejim zamanlarının ruhuyla, Rus özel servisleri Çeçen halkı ve Çeçen Cumhuriyeti İçkerya liderliğine karşı sayısız provokasyon sahneledi. Herhangi bir neden ya da kanıt olmaksızın, Rus yetkililer Çeçen liderliğini ve tüm Çeçen halkını saldırganlık ve uluslararası terörizmle itham etti.

12 Mayıs 1997 tarihinde, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya ve Rusya Federasyonu arasında devlet başkanları düzeyinde imzalanan barış anlaşmasına rağmen, Eylül 1999’da Çeçenya’ya karşı başlatılan yeni savaşın zeminini oluşturabilmek için Rus liderliği ve Rus özel servisleri her türlü sahte iddialar ile propaganda çalışmaları yürütmeye 400 yıllık problemi çözdüğü açıklanan ve gelecekteki ilişkilerin uluslararası hukuk temelinde belirlenmesini düzenleyen bu anlaşmanın imzalanmasının hemen akabinde başladı.

Rusya ve SSCB ile liderliklerinin yarattığı cezalandırıcı yapılar, Çeçen halkına karşı aşağıdaki ciddi suçları işlemiştir :

1. Kuzey Kafkasya’daki Rus genişlemesi ve saldırganlığı, 18. Ve 19. Yüzyıllarda Kuzey Kafkasya halklarına karşı Rusya’nın kolonyal bir savaş yürütmesine neden olmuş, 100 yılı aşkın bir süre devam eden bu savaşta Çeçen halkı nüfusunun %90’ını kaybetmiştir.
2. SSCB döneminde Bolşevik-Komünist rejimin 1920 ve 1930’lu yıllardaki baskıcı yönetimi sırasında Çeçen halkının nüfusunun %35’i hayatını kaybetmiştir.
3. 23 Şubat 1944’te Bolşevik-Komünist rejim tüm Çeçen halkını zorla Orta Asya, Kazakistan ve Sibirya’ya sürgüne göndermiş ve bu sürgün sırasında Çeçen halkının %70’i hayatını kaybetmiştir.
4. 1994-1999 yılları arasında Rusya Federasyonu, Çeçen halkından 40 bini çocuk olmak üzere 300 bin sivili katletmiştir ki bu da nüfusun %20’si manasına gelmektedir.
5. Çeçen halkının yaşam alanları tahrip edilmiştir.
6. Çeçen halkının kültürel ve tarihsel değerleri tahrip edilmiştir.
7. Çeçen Cumhuriyeti’nin tüm altyapısı ve ekonomisi tamamen yok edilmiştir.

Görüldüğü üzere, tarih boyunca Rusya’daki yönetimler – komünist ya da Çarlık rejimi ve ya bugünkü sözde demokrat rejim – tek bir amaç güttü : Çeçen halkının fiziksel ve ahlaki olarak yok edilmesi. Çeçensiz bir Çeçenya, Rusya’nın amacıydı.

Rus devletinin Çeçen halkına yönelik uyguladığı politika, Rusya’da derin bir şekilde kök salmış olan misantropik, şovenist, emperyal ve kalleş ideolojinin varlığının bir kanıtıdır. Bu askeri saldırganlığı, şiddeti, milliyetçiliği, ırkçılığı ve şovenizmi savunan bir ideolojidir ve bu ideoloji bugün bir kez daha tüm dünyayı askeri bir kaosun içine sürükleyebilir. Kafkasya’nın otokton halklarından olan, binlerce yıllık tarihi ve kültürü ile kendisine ait olan topraklarda yaşayan Çeçen halkının varlığına karşı işlenmiş ve yukarıda maddeler halinde sayılmış tüm bu ciddi suçlar, Rusya’nın gerçekte nasıl bir yapı olduğunun reddedilemez birer kanıtıdır.

Rusya’nın büyük güç olma arzusunu gerçekleştirmek için Çeçenya’da neden olduğu insani felaket dünyanın önde gelen güçlerinin evrensel insan hakları normlarını ve ahlaki prensipleri istedikleri gibi yorumlayabildiklerini göstermektedir. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası toplum Çeçenya’yı Rusya’nın saldırganlığından korumak için herhangi bir çaba göstermedi ve tüm gücüyle seyreden bu savaşı, insanlığa karşı işlenen suçları “Rusya’nın iç meselesi” olarak adlandırdı. Çeçenya’da işlediği suçlardan ötürü cezalandırılmayan Rus liderliği de, Gürcistan’da, Ukrayna’da ve dünyanın başka yerlerinde yeni suçlar işlemeye başlayarak tüm dünya için gerçek bir tehdit oluşturmaya devam ettiğini gösterdi.

Rusya’nın Çeçenya’da işlediği suçların adilane bir şekilde araştırılabilmesi ve yeni savaşların engellenebilmesi için, Avrupa Birliği’ndeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olarak sizden Rus siyasi ve askeri liderliğinin Çeçenya’da Çeçen halkına karşı işlediği suçların değerlendirilmesi amacıyla Rusya’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanabilmesinin temellerini atmanızı istiyoruz. Uluslararası toplumun iyi niyetinin sadece barışı korumak için değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğü, insan hakları ve özgürlüklerin korunması için ve Çeçen halkının beklediği adaletin sağlanmasında da belirleyici bir faktör olabileceğine inanıyoruz.

Bu bakımdan, 1994’ten 2019 yılına kadar Çeçen Cumhuriyeti topraklarında Rusya’nın işlediği savaş suçları hakkında araştırma yapmak üzere bağımsız bir komisyon oluşturulması ve bu suçlardan sorumlu Rus askeri-siyasi liderliğini yargılamak üzere uluslararası bir Ceza Mahkemesi’nin kurulması konusunu BM Güvenlik Konseyi’nin gündemine almanızı şiddetle talep ediyoruz.

Çeçen Cumhuriyeti’nde işlenilen savaş suçlarının araştırılmasına yönelik uluslararası bir komisyonun kurulması, Rusya’nın gelecekte başka bağımsız devletlere yönelik gerçekleştirebileceği muhtemelen saldırganlıkları engellemenin önemli bir adımı olacaktır.

İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar için herhangi bir yasal kısıtlama olamaz. Bu nedenle, Çeçen Cumhuriyeti’nde işlenmiş savaş suçları ve insanları karşı suçları soruşturmak üzere uluslararası bir komisyonun kurulmasının son derece elzem ve yaralı olacağına inanıyoruz.

Yürüyüşe destek olmak için lütfen fahri konsolosluğun web sitesi olan ickerya.com adresini tıklayınız.

İmzacılar :

Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Türkiye Fahri Konsolosluğu
İstanbul Birleşik Kafkasya Derneği
Kafkasder
Marsho Dergisi
Samsun Birleşik Kafkasya Derneği
Waynakh Online (waynakh.com)
Ebed Bizimdir (ebedbizimdir.com)
Abdulbaki Tarı
Abdullah Ulunç
Adnan Bakırhan
Ahmet Alper
Ahmet Arslan
Ahmet Aydın
Ahmet Düz
Ahmet Ergüzel
Ahmet Kuş
Akın Doğan
Akpolat Bozkurt
Alaattin Sinan
Ali Misyağcı
Ali Önlü
Ali Viskhadjiyev
Ali Rıza Yavuz
Ali Yalçın
Arif Zengin
Asya Biray Kutlu
Atila Yılmaz
Atilla Hakan Erdoğan
Aydın Ufuk Işık
Aysel Yardibi
Ayşe Yıldız
Ayşegül Öztürk
Aytur Yavuz
Bekir Ocak
Bilal Sönmez
Burak Bolat
Burak Öztaş
Burak Uyanık
Burhan Örnek
Bünyamin Durgun
Cafer Sağır
Cahit Akkan
Canan Yağmur
Canberk Apiş
Candemir Özdemir
Caner Sözer
Cansu Canbek
Celal Ercan
Cemal Şimşek
Cemile Yavuz Şenol
Cengiz Koç
Cevat Akar
Coşkun Tüzel
Çetin Çoşkuner
Davut Yaşar
Deniz Bolat
Edip Kaplan
Efe Berçik
Elvin Alesgerov
Emirhan Sinan
Emre Göz
Ender Koçak
Ercan Güser
Erdal Demirağ
Erdal Oğuz
Erdal Özden
Erdem Kazan
Erkut Güney
Eroğul Erdoğan
Erol Tuncer
Eşref Saygın
Eyüp Turkav Tuncer
Fahrettin Razi Barutlu
Faruk Arslandok
Fatma Aydın
Fehmi Aydemir
Ferhat Kaplan
Fikret Atmaca
Filiz Güner
Furkan Başaran
Furkan Kaplan
Gülbeyaz Gün Keskin
Güldane Canbek
Güler Manay
Güneş Güney Bolat
Günay Arslan
Halim Ceyhan
Halit Aydın
Haluk Nogay
Harun Türkay
Hasan Sait Kutlu
Hasan Sarp Somel
Hayrettin Güler
Hikmet Temur
Hülya Berkhan Özdil
Hüseyin Bolat
Iraz Sinan
İbrahim Sönmez
İffet Türkünoğlu
İlham Dağıstanlı
İlhan Belek
İlker Bozkurt
İrfan Yılmaz
İrfan Zengin
İshak Deniz
İsmail Can
İsmail Çakır
Jale Doğan
Kadir Yıldırım
Kadri Ergün
Kadriye Yıldırım
Kamil Çetin
Kemal Başar
Kemal Erdoğan
Kemal Eyidoğan
Kutlu Ufuk Altunbay
Kuzey Yalhoy
Leça A.
Levent Baydar
Levent Tugay Kaplan
Leyla Çandır Gün
Lokman Demircan
Mahmut Dağ
Mehmet Ali Bingüllü
Mehmet Demircan
Mehmet Fatih
Mehmet Kaplan
Mehmet Koç
Mehmet Selçuk Kaplan
Mehmet Tulukçu
Mehmet Zanbay
Mehtap Erdoğan
Melih İsmail İnce
Meral Akbulut
Mesut Önlü
Mesut Gülseren
Mesut Söğüt
Metin Dilbaz
Metin Gün
Muhammed Ukba
Muhammet Kenger
Murat Demirpolat
Murat Özdemir
Murat Öztaş
Murat Sayar
Mustafa Ak
Mustafa Çeçen
Mülki Ebeköy
Münir Güzeler
Mürvet Gülseren
Naci Baç
Nail Sönmez
Naip Oğuz Doğan
Necip Duruk
Nedim Kaplan
Nerdane Öztaş
Nevzat Altıdoka
Nilgün Uçak
Nuran Canbek Özmen
Oğuz Kaplan
Okan Akucba
Okan Recep Aydın
Oktay Subaşı
Onay Turgut
Onur Aydemir
Orhan Doğbay
Orhan Duğ
Orhan Kale
Orhan Kuyu
Orhan Özaydın
Osman Kafkas
Osman Kılıç
Ömer Kurt
Ömer Solmaz
Ömür Akmanlar
Önder Batur
Rahime Uzun
Ramazan Arı
Recep Güler
Recep Yurdakul
Reyyaz Canbolat
Rıdvan Kuş
Ruhi Demirtaş
Said Merjo
Sadık Yılmaztürk
Safiye Şiren Ekici
Sait Bıçakçı
Salih Alnıak
Salman Yıldırım
Saniye Kaplan
Sami Kılınçarslan
Sedat Bayar
Sedat Yıldır
Sedat Yılmaz
Sefa Hüyük
Selahattin Sönmez
Selçuk Özkan
Selim Koçer
Selim Sinan
Selma Batır Kazanç
Selma Sinan
Sema Kaplan
Sema Uysal Dağlıer
Semih Sinan
Semiha Kaplan
Serpil Yılmaz
Servet Kaplan
Servet Küçük
Sevim Serkan
Sevim Yaşar Yüksel
Seyhan Yıldırım
Seyit Ahmet Gültekin
Seyit Aydoğan
Sezer Boyraz
Sezgin Balta
Sinan Yıldırım
Sinem Özkan Oğuz
Suat Çetinkaya
Sude Kılıç
Şamil Akad
Şamil İgde
Şamil Kafdağlı
Şemsettin Öztaş
Şeref Akas
Taner Çeçen
Tamer Yıldırım
Tayyar Çelebi
Telat Yılmaz
Tuncay Güneyli
Tuncer Erol
Turhan Koşiy
Turhan Ziya Söğüt
Türkan Bozkurt
Uğur Kollu
Uğur Öztaş
Uğurcan Tanrıbakan
Ülfi Albayrak
Ümit Aslan
Ümran Akbulut
Vedat Acar
Veli Karakök
Volkan Erdoğan
Ylogo Hayati
Yasin Akın
Yavuz Osman
Yılmaz Yalçındağ
Yusuf Koşar
Yusuf Kutlu
Yusuf Vural
Yusuf Ziya Duman
Yücel Kaplan
Zakir Canbek
Zehra Ağdağ
Zekai Berkil
Zeki Özdemir
Zelimhan Sinan
Zeynep Karakan Yetişik

Kaynak: Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Fahri Konsolosluğu (ickerya.com)

 

Yazan Editör - Ağu 7 2019. Kategori Dünya, Gündem, Politika, Türk İslam. Bu yazıya yapılan yorumları takip edebilirsiniz RSS 2.0. Bu yazıya yorum yapabilir ve geri izlemede bulunabilirsiniz

Yorum yaz

Göndermeden önce alttaki eksik işlemi tamamlayınız. *

Ebed Bizimdir - Kuzey Kafkasya bölgesi ağırlıklı olarak, Türk-İslam coğrafyasından özel haberler, yorumlar ve makaleler.