İmam Şamil ile Bir Görüşme
Bu görüşme, İmam Şamil’in ordusunun Gürcistan seferine çıktığı esnada, ordusunun Thindi köyünde konaklaması sırasında yanına gelen, Thindili tarafından yazılmıştır.
Lâ havle ve lâ kuvvete illa billâh. (Güç ve kuvvet ancak Allah’tandır).
İmam Şamil’in bize söylediği bu sözleri, eve ulaşınca yazdım. Ben Hoca’nın oğlu ve Busayilerin Muhammed, bugün İmam Şamil ile görüşmek, ona misafir olmak isteyip gittik. Ellerimizde yemekle İmam’ın karşısına gelmeyi talep ettik.
İmam Şamil ve naipleri bizim köyün önündeki Ğasilakx Kolo’da konaklamışlardı. Yemek yedikten sonra İmam’a dedim: “Arğaniv’de şehit olan Thindi’den Busayilav, bu Muhammed’in oğluydu” diye. O zaman İmam ayağa kalkıp tekrardan bizimle tokalaştı. “Şimdi oturun” dedi İmam ve “Muhammed, sana ve ailene teşekkür ettim ve iyi dualar ettim. Sizleri Allah iyisinden ödüllendirsin; onun gibi bir savaş kahramanı yetiştirdiğiniz için. Hiçbir düşmandan sakınmadan, ruhunu veren ve düşmana büyük kayıplar verdiren. O kusursuz bir gazavat etti. Kahramanız olur ahrette size o. Ben onu kahraman ilan ettim ve ona madalyada verdim. Onun gibi Bagvalaların, Thindililerin iyi yiğitleri vardı ordumda: A’luç Muhammed, Dengal Muhammed. Sizin öyle kahramanları besleyen büyüten anne babaya, mahşer günü için benim de duam olur inşaallah-u teâlâ. Şimdi sizin muradınızı söylemeye izin var” dedi İmam.
Ardından sorduk: “Değerli, hürmetli İmam, sayıca kalabalık bu orduyu buradan yukarı götürmekteki amacın ne?” diye.
İmam cevapladı: “Bizim Dağıstan, Kumuklar ve Çeçenler dışında etrafımızdakileri, ülkelerinde kâfirlere kölelikten kurtarıp özgür yapmaya ve kendi hakları olan toprakları ülke yapmaya. Bunun olması için, Peygamber’in temiz şeriatını koruyan ülkelerden olmalılar; han-köle olmadan bizim tüm halkımızın kendi hakları olmalı. Bu benim ordum da Gürcistan’a gidiyor, bunların başına da oğlum Gazi Muhammed’i getirdim.”
O vakit söyledik: “Gürcülerin büyük bir ülkesi yok mu, sen İran’dan yada Türklerden yardım niye istemedin?” diye.
İmam dedi ki: “Bize kimsenin yardımı gerek yok. Bizim halkımız gerekeni yapar her savaşta. Bize tek sahibimiz; Allah’ın yardımı olursa yeter. Peygamber’in (s.a.v.) mücadelesi ve Allah’ın dini İslam, hanların yardımıyla yürümedi. Sadece Allah’ın yardımıyla yürüdü. Sizden de Allah’ın bana yardım için verdiği asker yok mu?”
O zaman Muhammed sordu: “Kaç bin kişi vardır bu askerlerin arasında?”
İmam hemen cevap verdi: “Az göndermişti, siper kazılan gün Peygamber’e (s.a.v.) gönderilen kadar vardır.” dedi.
Sonra İmam cevabı kesmek istedi.
Sorduk: “Şimdi bize bir emrin var mı?” diye.
İmam dedi ki: “Sizler, sizin çocuklarınıza ve gençlerinize Busayilav gibi olun deyin. Kahramanlara ölüm yok; ne bu dünyada, ne ahrette, deyin.”
Tokalaştık, geri döndük. 1854 yılının yaz başlarıydı.
Şamil YILDIZ
*Ajam: Arap alfabesine Arapçada olmayan Avarca seslerin eklenmesiyle yazılan Avar dilinde yazılmış kitaplara verilen isim.
Avar Dilinden Türkçeye çeviren Şamil Tzva