Şamil Basayev: Tek Amacım Adalet

Andrei Babitsky şöyle başlıyor:

Kendi arabamla Prag’dan Ukrayna’ya gittim ve oradan Kerch’e geçtim. Ukrayna-Rusya sınırından bir taksi ile İnguşetya’ya geçtim. Orada Çeçen direniş hareketiyle ilişkisi olan biriyle görüştürüldüm. Aynı gece geç saatlerde Nesterovsk köyüne götürüldüm. Orada arabamız değiştirildi. İkinci arabaya binişim, benim için bir sürpriz, hatta sürprizden öte, çok zor bir an, bir şoktu. Şamil Basayev, arabada oturuyordu. Şok korkudan değildi. Onu, uzun zamandır tanıyordum. Karşılaşacağım sonuçları düşündüm. Rus yetkililerin, beni bir teröristle, teröristlerle işbirliği yapmakla suçlayacaklarını düşündüm. Evet karşılaşmanın beklenmedik olduğunu da söylemek istiyorum. Açıkça söylemek gerekirse nerede olduğumu da tam olarak bilemiyordum. Bu, daha sonradan nerede olduğumu kimseye söyleyememem için yapılmıştı.

Şamil Basayev ile röportaj:

Babitsky: Dünyada en çok aranan ikinci terörist olduğun söyleniyor, peki bu kadar uzun süre yaşamayı nasıl başardın?

Basayev: İlk olarak ben ikinci değilim ve ikinci terörist olarak ta ben aranmıyorum. Aksine ben bu teröristleri bulmaya çalışıyorum. Tüm Rusya’da, onları arıyorum. Onları aramaya ve bulmaya devam edeceğim. Ve onları cezalandırmayı da sürdüreceğim. Bu yüzden, onların beni bulmaya çalıştıklarını söyleme. Ben onları bulmaya çalışıyorum.

Babitsky: Mücadele istediğin gibi sonuçlanırsa ve Rus birlikleri Çeçenistan’dan ayrıldıktan sonra Çeçenistan’ı kim yönetmeli?

Basayev: Aklıma gelen ilk şey: Halkımızın gücü. Ben asla gücü aramadım ya da bir güç elde etmek için savaşmadım. Her zaman adalet için savaştım ve adalet benim tek amacım oldu. Dürüstlükle söylüyorum hiçbir zaman da kendimin bir av olduğunu düşünmedim, ama ben bir savaşçıyım, halen savaştayım ve her an da ölebilirim; hatta şu an bile.

Babitsky: Neye güveniyorsun? Terör metodlarının, Putin rejimini teslim olmaya ya da müzakerelere zorlayabileceğini düşünüyor musun?

Basayev: Benim onların müzakerelerine ihtiyacım yok. Çeçen halkına karşı yapılan soykırımın bitmesine ihtiyacım var. İşgalcilerin, ülkemizi terk etmesine ihtiyacım var. Gelecekteki Çeçen nesillerinin, 1944’de olduğu gibi Sibirya’ya sürülmeyeceklerinin garantisine ihtiyacım var. Bağımsızlığa ihtiyacımızın olma sebebi işte bu. Pratik olarak bütün dünya, bu söylediklerimin bir soykırım olduğunu biliyor. Terörist olanlar Ruslardır. Bizimse milli bağımsızlığımız için devam eden bir mücadelemiz var.

Babitsky: Beslan’a gelmek istiyorum… Bu operasyonun potansiyelini ve Putin’in tepkisini düşünürsek, çocukların hayatlarını riske atmanın ve onları su içmekten bile mahrum etmenin doğru olduğunu düşünüyor musunuz? Çocukların ölümlerinden dolayı, kendinizi sorumlu hissediyor musunuz? Ya da olayın sorumluluğunu Putin ile paylaşıyor musun?

Basayev: Neden Putin’in sorumluluğunu paylaşayım? Aynı şekilde ve resmi rakalmlarla 40 bin çocuk öldürüldü ve on binlercesi sakat bırakıldı. Beslan’ı konuşanlar bunun hakkında neden konuşmuyorlar?

Babitsky: Yani çocukların sorumlu olduğunu mu söylüyorsun?

Basayev: Sorumlu olanlar çocuklar değil. Sorumluluk, sessiz tutumuyla her şeye “evet” cevabı veren, Putin’in her yaptığını sessizce onaylayan Rus halkınındır.

Rus halkı, Çeçenistan’ı baştan başa tahrip eden işgalcilerini besleyen bir millet değil mi? Onlar için yiyecek ve benzeri şeyler biriktirdiler, vergi verdiler. Yapılanlara hem tutumlarıyla, hem de sözle ve fiilen onay verdiler. Hepsi sorumlu. Ama dürüst olmak gerekirse Beslan’da bunu beklemiyordum. Beslan’da amaç Çeçenistan’daki savaşın sona ermesi ya da Putin’in istifa etmesiydi. Bu ikisinden sadece biri… Birini yap ve herkes serbest bırakılsın, sorun yok. Anladın mı? Daha fazlası değildi. Bunu neden yaptığımı sorabilirsin. Binlerce ve binlerce Çeçen çocuk, kadın ve yaşlı insanın öldürülmesine bir son vermek için. Beslan’a bakarken, diğer gerçeklere de bir bak. Onlar kaçırıldı, uzaklara götürüldü ve öldürüldüler.

Babitsky: Yani yakından ateş açmadığın sürece her şey iyi ama çocukların hayatını riske atmanın onları öldürmekle aynı şey olmadığını düşünüyorsun, öyle mi?

Basayev: Ben milletime uygulanan bu soykırımı durdurmak için elimden gelen her şeyi yaparım ama inançlarımın sınırları dahilinde. Allah Kur’an’da bize, “Size karşı nasıl savaşıyorlarsa siz de onlara karşı o şekilde savaşın ama sınırı geçmeyin” diye emrediyor. Ben de sınırı geçmeye çalışmam ve hiç geçmedim de…

Babitsky: Beslan olayında sonra ne tür duygular yaşadınız?

Basayev: Dürüstlükle söylüyorum şok oldum, yemin ediyorum. Bunu hiç beklememiştim. Putin’in bu kadar kana susamış biri olduğunu düşünmüyordum. Böyle yapacağını düşünemedim. Daha ciddi bir durumla karşılaştıklarında gaz ya da benzeri bir şey yapmaya çalışacaklarını düşündüm. En azından çocuklara karşı bir şey yapmazlardı. Benim düşüncem buydu. Eylemi ne kadar sert yaparsam, mesajı o kadar çabuk iletebileceğimi düşündüm. İşe yarayacağını düşündüm.

Beslan’da küçük çocukların olacağını hiç düşünmemiştim. Burası bir okul. Her neyse en küçüğü 6 yaşında olacaktı. Yolun karşısında bir anaokulu var. ben kimseyi görmedim. Haritalar üzerinde çalıştık, her şeye baktık. Planlar yaptım ve emrimdeki komutana, Rus görevliler geldiğinde, taleplerimizi resmi bir şekilde ilettikten sonra, 10 yaşından küçük herkesi serbest bırakmalarını söyledim. Ama ona hiçbir soru sorulmadı. Ona söylediklerim bundan ibaretti. Benim şartlarım bunlardı.

Babitsky, röportajın burasına şunları ekliyor: Kanlı çatışmayı başlatan okuldaki ilk patlamayı Basayev’e sordum. O da elindeki bilgilere göre, spor salonunda, patlayıcının tetiğini ayağıyla tutan Çeçenin, bir Rus keskin nişancı tarafından vurulduğunu söyledi. Vurulan Çeçen bombanın tertibatını tutmakla görevliydi. Ama nişancı tarafından vurulduğunda düştü, düşünce ayağı tetikten kalktığı için bomba patladı.

Babitsky: Peki uçakların düşürülmesi hakkında ne söyleyeceksiniz?

Basayev: Uçakların düşürüldüğünü kim söyledi? Onların düşürüldüğü ile ilgili gerçek bilgiler nerede? Uçakların ateş edilip düşürüldüğü ihtimalini neden düşünemiyorsunuz? O olaylardaki taleplerimiz yine aynıydı, savaşa son verilmesi… Neden bizi suçluyorsunuz? Bunu biraz daha geniş düşünün.

Babitsky: Bu konu hakkında biraz daha açıklama yapar mısınız, sizin adamlarınız sadece uçağı mı kaçırdılar?

Basayev: Onlar uçağı kaçırıp, savaşın bitmesi talebinde bulunmakla yükümlüydüler. Ve her hangi bir cevap gelene kadar da uçağın inmesine izin vermeyeceklerdi. Ama hemen indirildiler.

Askerlerimizin uçağı düşürmek gibi bir görevi yoktu. Ve bir asker olarak, iki uçağın da nasıl aynı anda patladığını merak ediyorum.

Aynı şey Nord-Ost tiyatrosunda da oldu. Adamlarıma, tüm yabancıların şartsız bir şekilde serbest bırakılmasını söyledim. Onları serbest bırakabilirsin ama onlar bunu güvenli bir hale getirmeyebilir. Bu onları senin öldürdüğünü gösterir. Anlıyor musun? Arabalar geldi, sen onların gitmelerine izin verdin fakat Ruslar tarafından çoğunun oradan ayrılmalarına izin verilmedi. Bu durumda ne yapmalıyım? ne yapabilirim? Rusların tüm katliam oyunlarına rağmen yapabileceğimi yaptım. Ben hem Çeçenistan’da ve hem de savaştığım diğer bölgelerde, mantıklı ve makul savaş metotları kullanıyorum. Mücahitler, ne orada ne burada asla çocuk öldürmediler gerçek işte bu.

2004’ün Ocak ayında resmi bir açıklama yapmıştım. Çeçenistan’a bunca zarar veren eşkıyabaşı Putin’in, uluslararası kanunlara uygun bir şekilde davranacağını resmi olarak beyan etmesi halinde, Rus topraklarındaki sabotaj ve saldırılara son vereceğimi söylemiştim. Sadece Çeçenistan’daki askerlerle savaşacaktık. Bu resmi açıklamayı yaptım. Anladın mı? Peki cevap ne oldu? Daha çok insan kaçırmalar, daha çok cinayetler ve daha çok yıkım.

Babitsky: Bunu bağımsızlık için bir mücadele olarak adlandırıyorsun değil mi?

Basayev: Peki sen ne olarak adlandırırsın?

Babitsky: Sanırım bunun yanında inanca bağlı bir motivasyon da söz konusu.

Basayev: Hayır. Benim için bu, ilk olarak bir özgürlük mücadelesi. Özgür biri değilim, inancımı yaşayamıyorum. Özgür olmam gerekli. Özgürlük önde geliyor. Benim görüşüm bu. Şeriat ikinci sırada.

Babitski röportajın burasında yine anlatıyor: Basayev aranıyor. Bunun hakkında da konuştu. Bu yıl onu 2 kere zehirlemeye çalışmışlar. Yurt dışından, ayağındaki proteze ilişkin bazı zorunlu tıbbi malzemeler alıyormuş. Kesilen ayağının kalan kısmını özel bir silikon çorapla kapatıyormuş. İşte bu yurt dışından aldığı silikon çoraplardan biri zehirliymiş. Onu, bir tavuk kümesine yerleştirerek test ettiklerinde bir tavuk hemen ölmüş.

Basayev: Bu yıl beni 2 kere zehirlemeye çalıştılar. Birçok çatışma yaşadım ama zamanım daha gelmedi. Zaten zamanım geldiğinde beni öldürmeleri için Rus ordusuna ihtiyacım olmayacak. Öleceğim. Er ya da geç herkesin zamanı gelecek. Bu yine Allah’ın sözünü doğruluyor; Allah bizim içi ne yazdıysa, o olur. Zamanım geldiğinde, öleceğim ve bütün dünya birleşse bile benim için hiçbir şey yapamaz o ölüm anında. Bu da beni acıtmaz. Ve eğer Allah benim için iyi bir şey yazmışsa olur. Dünyadaki hiçbir şey de bunu engelleyemez.

Babitski: Beslan ve tiyatro gibi olaylar, tekrar edebilir mi?

Basayev: Tabii ki. Çeçenlere yapılan soykırım devam ettikçe, bu katliam devam ettikçe, her şey olabilir. Evet, kabul ediyorum kötü bir adamım. Ben bir eşkıyayım, bir teröristim. Peki, onlara ne demeli? Eğer onlar, anayasal düzenin koruyucuları ve antiteröristlerse, bütün bu anlaşmalara ve güzel sözlere tüküreyim. Ve eğer, bütün dünya benim üzerime tükürürse ben de tüm dünyaya tükürmek istiyorum.

Babitsky: Son zamanlarda bir sessizlik var. Bu yeni bir şeyler planladığınız anlamına mı geliyor? Yoksa bir süreliğine savaşmaktan daha kolay işlerle uğraşmaya mı karar verdiniz?

Basayev: Bir an bile işlerimi savsaklamam, kolaycılık yapmam. Kışın verdiğimiz ara, gereğinden fazlaydı zaten. Evet planlar yapıyorum, göreceğiz. Her zaman yeni yollar arıyoruz. Bir yöntem başarısız olursa yeni bir yöntem arıyoruz.

Babitski röportajın burasında yine ekliyor: Rus yoldaşlarımın çoğu, bu buluşmayla ilgili bir terörist ve suçlunun yerini bulup onu tutuklayabilmeleri için neden federal güvenlik güçlerine haber vermediğimi soracaklar. Cevabım şu; ben Rus yetkililere hiç güvenmiyorum. Hiçbir şey bilmediğimi söylediğimde bana inanmayacaklarına ikna oldum. Basaev’in nerede olduğu ile ilgili bilgileri gizlediğime karar verecekler, bunu biliyorum.

Çeçenistan’da, hatta sadece Çeçenistan’da da değil, diğer yerlerde özel servislerin ve içişleri bakanlığının, işleri nasıl yürüttüğünü de biliyorum. Kaç kişi, hiçbir iz bırakmadan kayboldu. Kaç kişi inanılmaz korkunç ve insanlık dışı işkenceye maruz kaldı. Sanırım eğer federal güvenlik servisiyle temasa geçseydim, kendimi işkence konusu yapardım. Sanırım böyle bir kaderi gönüllü olarak seçmek de gayet akılsız ve mantıksızca bir şey olurdu.

Andrei Babitsky

 

Yazan Editör - Haz 13 2018. Kategori Dünya, Gündem, İktibas, Türk İslam. Bu yazıya yapılan yorumları takip edebilirsiniz RSS 2.0. Bu yazıya yorum yapabilir ve geri izlemede bulunabilirsiniz

Yorum yaz

Göndermeden önce alttaki eksik işlemi tamamlayınız. *

Ebed Bizimdir - Kuzey Kafkasya bölgesi ağırlıklı olarak, Türk-İslam coğrafyasından özel haberler, yorumlar ve makaleler.