Osmanlı’da Milletvekilinin Karakteri
Osmanlı Devleti, kurduğu her devlet düzeninde, devlet görevi yürütecek insanlarda ruhen ve bedenen, devleti temsil edebilecek üstün vasıflar ve yetenekler arardı. Devlet olarak hataları ve sevapları ayrı tartışmaların konusu olarak, Osmanlı da milletvekili yani mebus olabilmek te böyleydi. Aşağıdaki iktibasta, Osmanlı Devleti’nde mebus yani milletvekili olabilecek insanlarda aranan özellikler yazılı. Haziran 2018’de yapılacak olan erken seçim kararının alındığı bu günlerde, önemine binaen sizlerle paylaşıyoruz.
Osmanlı Devletinde Mebus (Milletvekili) Olma Kriterleri:
Birincisi: Milletvekili adayı, aday olacağı şehirde uzun süreli oturmuş, yaşamış olmalı, halkın mizacını iyi bilmeli. Bir şehirde oturmamış veya çıkıp gideli uzun zaman olmuş adamların bir kere iyi olup olmadığı bilinemez.
İkincisi: Şehre yarayacak her türlü kanunu ve o şehir halkının saadetini icap edecek şeyleri düşünüp beğenmeye ve böyle bir arayan toplamaya muktedir olmalıdır.
Üçüncüsü: Devletin şan ve şerefini düşünmeyecek kadar cahil olmamakla birlikte, sefih de olmamalıdır. Çünkü kendi malı kendine teslim edilemeyen sefih bir adama bu gibi vazife verilemez.
Dördüncüsü: Hükümetin kanunsuz ve haksız işlerini yüzüne beraber söylemek hususunda kimseden korkup çekinmez ve ölmekten bile kaçınmaz, dünya için kimseye müdane etmez olmalıdır.
Beşincisi: Parayı görünce her şeye boyun eğecek kadar bağrı yufkalardan ve parayı çok sevenlerden olmamalıdır. Yoksa milletin menfaati zayii olmak ihtimali ziyadeleşir ve memleketi açık açık uçuruma sürekler.
Altıncısı: Memuriyetini muhafaza etmek ve başka bir menfaatini korumak için şuna buna yüzsuyu dökmüş (ağlamış), kendisine haksızlık edenlere göz kırpmış, kendisi haksızlık etmiş olmamalıdır.
Yedincisi: Rüşvet almış, para ile onun bunun hakkını satmış, mahvetmişlerden de olmamalıdır.
Sekizincisi: Halk içerisinde zulmü, işkencesi olanlardan olmamalıdır.
Dokuzuncusu: İki sözlü, ikiyüzlü adamlar da milletvekili olamaz.
Onuncusu: Şunun bunun ayıbını arayan, daima iki kişi arasındaki gizli sırları anlamaya çalışan, hiç yoktan tertip türetenler de aday gösterilmemelidir.
Onbirincisi: Milletvekilliği bittikten sonra kendini idare edecek bir işi veya zenginliği olmayanlar da aday gösterilmemeli. Çünkü bu özellikleri olmayan kişiler hükümetin ayıbını örtüp boyun eğmeye mecbur kalırlar.
Mehmet Zeynelabidin Efendi. Meclis-i Mebusan Konya Milletvekili
KAYNAK: Bu yazıyı Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi katalogunda 9521/2′ sayıyla kayıtlı “İslamiyet ve Meşrutiyet” isimli eserde bulmak mümkün.
Umman Şahiner