40 Hadis – Kadınlar (2)

Kırk Hadiste Kadınlar (2)

1- Muaviye bin Hayda el-Kuşeyri (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi: “Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’e geldim ve:
−Kadınlarımız hakkında bize neyi emredersin dedim.
Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
−‘Sizler yediğiniz şeylerden onlara da yediriniz, giydiğiniz şeylerden onlara da giydiriniz! Kadınlarınızı dövmeyiniz, onlara Allah senin yüzünü çirkinleştirsin diye beddua etmeyiniz ve evin dışında onlara küsüp terk etmeyiniz!’ buyurdu.”
Ebu Davud 2144, İbni Mace 1850, Hâkim 2/188, Begavi 2330, Ahmed 5/3, 5, Albani Zifaf 280

2- İbni Ebi Zuâb (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi: “Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Allah’ın kadın kullarını dövmeyiniz!’ buyurdu.”
Ebu Davud 2146, Darimi 2/146, İbni Mace 1985, İbni Hibban 4189, Albani Gayetu’l-Meram 251

3-  Hind binti Utbe (Radıyallâhu Anha) şöyle dedi: “Ya Rasûlullâh! Şüphesiz ki Ebû Sufyân çok cimri bir adamdır. Bana ve çocuğuma yetecek kadar nafakayı vermiyor, ancak ben onun malından o bilmeden alıyorum” dedi. Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Sen onun malından maruf bir şekilde kendine ve çocuğuna yetecek kadar al’ buyurdu.”
Buhâri 5465, Nesei İşretün’-Nisa 309, Darimi 2/159, İbni Mace 2293, İbnu’l-Carud 1025, İbni Hibban 4255, Humeydi 242, Darekutni 4/234, Begavi 2149, 2397, Ahmed 6/39, Albani İrva 2646

4- Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh) şöyle buyurdu:
“Rasulullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Her kimin iki eşi olur, onlardan birine diğerine nisbeten daha ziyade ilgi gösterir daha fazla meyil ederse ikisi arasında yapması gereken adaleti terk ettiğinden dolayı kıyamet gününde bir tarafı yamuk olarak gelir!’ buyurdu.”
İbnu’l-Carud 722, Ebu Davud 2133, Nesei 7/63, Tirmizi 1141, İbni Mace 1969, İbni Hibban 1307, Tayalisi 2454, Hâkim 2/186, Beyhaki 7/297, Ahmed 2/347

5- Ümmü Selleme (Radıyallâhu Anha) şöyle haber verdi: “Rasulullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Ümmü Selleme ile evlendiği zaman onun yanında üç gece kaldı. Bu ilk kalıştan sonra nöbete geçerken:
‘Eşinin üzerinde senin hiçbir hakirliğin yoktur! Eğer istersen senin yanında yedi gün ikamet ederim. Senin yanında yedi gün ikamet ettiğim takdirde ise senden sonra diğer kadınlarımın yanında da yedişer gün kalırım’ buyurdu.”
Müslim 1460/41, Malik 2/529, Ebu Davud 2122, Darimi 2/144, İbni Mace 1917, Darekutni 3/284, Abdurrezzak 10645, Tabarani Mucemu’l-Kebir 23/591, 592, Ahmed 2/292, Albani İrva 2019

6- Aişe (Radıyallâhu Anha) şöyle dedi: “Sevde binti Zem (Radıyallâhu Anha) kendi nöbet gününü Aişe (Radıyallâhu Anha)’ya bağışlamıştı. Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’de Aişe (Radıyallâhu Anha)’ya bir kendi gününü bir de Sevde (Radıyallâhu Anha)’nın gününü ayırırdı.”
Buhâri 5294, Müslim 1461/45, Ebu Davud 2135, Nesei İşretü’n-Nisa 48, Beyhaki 7/74, Begavi 2324

7- Abdullah bin Zem’a (Radıyallâhu Anh) şöyle haber verdi:
“Rasulullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bir hutbe irat etti bu hutbesinde: ‘…Sizden biri karısını köle döver gibi dövmeye yeltenir. Belki o kimse günün sonunda onunla yatacaktır…’ buyuruyordu.”
Buhâri 5002, Müslim 2855/49, Tirmizi 3343, Darimi 2/147, İbni Mace 1983, İbni Hibban 4190, Beyhaki 7/305, Begavi Mesabih 2419, Ahmed 4/17, Albani İrva 2031

8- Abdullah bin Zem’a (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kişinin insanların yellenmesinden dolayı gülmesini yasakladı ve:
“Niçin sizden biri karısını erkek deveyi döver gibi döver acaba?! Sonra belki o kimse karısıyla sarmaş dolaş olacaktır!’ buyurdu.”
Buhâri 6026

9- Muaviye bin Hayda el-Kuşeyri (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’e geldim ve:
−”Kadınlarımız hakkında bize neyi emredersin?” dedim.
Rasulullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
−”…Kadınlarınızı dövmeyiniz, onlara Allah senin yüzünü çirkinleştirsin diye beddua etmeyiniz ve evin dışında onlara küsüp terk etmeyiniz!’ buyurdu.”
Ebu Davud 2144, İbni Mace 1850, Hâkim 2/188, Begavi 2330, Ahmed 5/3, 5, Albani Zifaf 280

10- Ebu Said el-Hudri (Radıyallâhu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
“Kıyamet günü Allah katında konum bakımından insanların en şerlisi, karısı ile münasebet eder o da onunla münasebet eder, sonra karısının sırrını yayan erkektir!’ buyurdu.”
Müslim 1437/123, Ebu Avane 4298, 4299, Ebu Davud 4870, Ebu Nuaym Hilye 10/193, 104, İbni Ebi Şeybe 3/449/2, İbnussünni 614, Beyhaki 14097, Begavi 3940, Ahmed 3/69

11- Aişe (Radıyallâhu Anha) şöyle dedi: “Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’in eşlerinden Sevde (Radıyallâhu Anh) Hicab Ayeti indikten sonra bir ihtiyacından dolayı evinden dışarı çıkmıştı. Sevde iri yapılı bir kadındı. Bu sebeple kendisini tanıyanlara örtülü olsa da gizli kalmazdı.
Ömer (Radıyallâhu Anh) onu dışarıda gördü ve:
−”Ya Sevde! Vallahi sen bize gizli kalmıyorsun! Sen evinden dışarı nasıl çıktığına iyi bak!” dedi.
Aişe (Radıyallâhu Anha) dedi ki:
−”Bunun üzerine Sevde (Radıyallâhu Anha) evine dönüp geldi. O sırada Rasûlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) benim odamda idi ve akşam yemeği yemekte idi, elinde de etli bir kemik vardı. Bu halde iken Sevde (Radıyallâhu Anha) içeri girdi ve “Ya Rasûlullah! Ben bazı ihtiyacım için evimden çıktım. Ömer (Radıyallâhu Anh) bana şöyle, şöyle söyleyip çıkışıma itiraz etti” diye şikayet etti.
Aişe (Radıyallâhu Anha) devamla dedi ki:
“Bunun üzerine Allah, Nebisi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’e vahiy etti. Sonra vahy hali kendisinden kaldırıldı. Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kemik elinde olduğu halde ve onu yere koymadan Sevde (Radıyallâhu Anha)’ya:
−”Siz kadınlara kendi ihtiyacınız için örtü içinde evlerinizden dışarı çıkmanıza izin verilmiştir” buyurdu.”
Buhâri 4678, Müslim 2170/17

12- el-Esved şöyle dedi:
“Ben Aişe (Radıyallâhu Anha)’ya:
−”Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) evinde ne yapardı?” dedim.
Aişe (Radıyallâhu Anha):
−”Kendi ailesinin işinde, yani kendi evinin hizmetinde bulunurdu. Namaz vakti gelince de namaza çıkardı” dedi.”
Buhâri 704

13- Aişe (Radıyallâhu Anha) şöyle dedi: “Bana, Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) evinde ne yapardı? diye soruldu. Bende: “Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bir insandı. Elbisesini temizler, koyununu sağar ve kendi işlerini kendi yapardı dedim.”
Tirmizi Şemâil 293, Buhâri Edebü’l-Müfred 541, İbni Hibban 2/36, Ebu Nuaym Hilye 8/331

14- Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi:
“Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Mü’minlerin iman yönünden en mükemmeli, onların ahlakı en güzel olanıdır! Mü’minlerin en hayırlısı, kadınlarına hayırlı olanıdır’ buyurdu.”
Ahmed 7406, Tirmizi 1162, İbni Hibban 4176, İbni Ebi Şeybe 6/88, Begavi 2341, Albani Sahiha 284

15- Abdullah ibni Abbas (Radıyallâhu Anhuma) şöyle dedi:
“…Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Sizin en hayırlınız ehli için hayırlı olan kimsedir. Ben ehlim için sizin en hayırlı olanınızımdır’ buyurdu.”
Tahavi Müşkül 3/211, Hâkim 4/173, Albani Zifaf 269

16- Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi:
“Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
‘Size kadınlar hakkında hayırlı olmanızı vasiyet ederim! Çünkü kadın eğe kemiğinden yaratılmıştır! Bu kemikten en eğri şey üst tarafıdır. Eğer sen eğri kemiği doğrultmaya çalışırsan onu kırarsın! Onu kendi haline bırakırsan, daima eğri olmaya devam eder! Onun için kadınlar hakkında hayrı tavsiye edici olmanızı isterim!’ buyurdu.”
Buhâri 3110, Müslim 1478/60, Nesei İşretu’n-Nisa 258, İbni Ebi Şeybe 4/184/4, Begavi 2332

17- Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi:
“Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
‘Kadın bir kaburga kemiğinden yaratılmıştır! Dilediğin bir tarz üzere doğru olamaz! Eğer ondan istifade etmek istersen, onda bu eğrilik olduğu halde ondan istifade edersin! İsteğine göre onu doğrultmak istersen onu kırarsın! Onun kırılması ise boşanmasıdır!’ buyurdu.”
Müslim 1468/59, Ebu Avane 4501, Humeydi 1168, İbni Hibban 4179, Begavi Mesabih 2416

18- Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi:
“Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
‘Mü’min bir erkek mü’min bir kadından nefret etmesin! Eğer erkek onun bir huyundan hoşnut değilse diğer yahut başka bir huyundan hoşnut olabilir’ buyurdu.”
Müslim 1469/61, Ebu Avane 4493, Begavi Mesabih 2417

19- Cabir bin Abdullah (Radıyallâhu Anhuma) şöyle dedi:
“Bayram günü Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile namazda beraberdim. Hutbe okumadan önce ezansız ve kametsiz namaza başladı. Sonra Bilâl’a yaslanarak ayaküstü durup Allah’a karşı takvalı olmayı emir, Ona itaatli olmaya teşvik ederek halka vaaz ve nasihatte bulundu. Sonra kadınların olduğu yere geldi. Onlara da vaz ve nasihat etti ve:
−‘Sadaka verin, zira siz kadınların çoğu cehennem kütüğüdür!’ buyurdu.
Kadınların en hayırlılarından yanakları kırmızı olan bir kadın ayağa kalkıp:
−Ya Rasulallah! Niçin dedi.
Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
−‘Çünkü siz halinizden çok şikâyet eder, kocalarınızın ihsanına karşı nankörlük edersiniz!’ buyurdu.
Bunun üzerine kadınlar kendi ziynet eşyalarını tasadduk etmeye başladılar. Bilâl’ın elbisesinin içine küpelerini ve yüzüklerini atıyorlardı.”
Müslim 885/4, Darekutni 2/47/16, Ahmed 3/314, Albani İrva 3/99

20-  Süleyman bin Amr bin el-Ahvas şöyle dedi: “Babam kendisinin Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile Veda Haccı’nda beraber olduğunu ban tahdis etti. Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Veda Haccı’nda bir arada Allah’a hamd edip güzel senada bulundu. İnsanlara bazı hükümleri zikredip nasihatte bulundu. Sonra:
‘Kadınlara karşı hayırlı olmanızı tavsiye ederim! Çünkü onlar sizin yanınızda esirlerdir. Kadınlardan bundan gayrına malik değilsiniz! Ancak kadınlar haddi aşmak gibi açık bir edepsizlik yaparlarsa onların yataklarını terk edin bu şekilde onları cezalandırınız! Yahut haddi aşmayacak şekilde onları dövünüz! Eğer onlar size itaat ederlerse, onların aleyhine bir yol aramayın!

Şüphesiz sizin kadınlar üzerinde hakkınız vardır! Ve kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır! Sizin onlar üzerindeki hakkınız; kerih görüp istemediğiniz kimselere minderlerinizi çiğnetmemeleri ve evlerinize girmelerine izin vermemeleridir! Dikkat edin! Onların sizin üzerinizdeki hakları; onların giyim ve kuşamında ve yiyip içmesinde ihsanda bulunup güzel davranmanızdır!’ buyurdu.”
Neseî İşretü’n-Nisa 287, Tirmizi 1163, İbni Mace 1851, Ahmed 5/7273, Albani İrva 7/54 Albani Zifaf 270

21- Ebu Mes’ud (Radıyallâhu Anh) şöyle dedi:
“Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Her hangi bir Müslüman kendi ev halkına Allah’ın rızasını kast ederek infak ederse, bu infak onun için bir sadaka olur’ buyurdu.”
Buhâri 5450, Müslim 1002/48, Nesei 2544, Tirmizi 1965, Darimi 2/284, 285, İbni Hibban 4239, Tabarani Mucemu’l-Kebir 17/522, 523, Ahmed 4/120, Albani Sahiha 729

22- Sevban (Radıyallâhu Anh) şöyle tahdis etti:
“Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Kişinin harcayacağı en faziletli para önce ailesine ve ailesinin içindeki kimselere harcayacağı paradır!’ buyurdu.”
Müslim 994/38, Nesei İşretü’n-Nisa 300, İbni Mace 2760, İbni Hibban 4242, Beyhaki 7/467, Ahmed 5/279

23- Heyseme şöyle dedi:
“Biz, Abdullah bin Amr (Radıyallâhu Anh) ile beraber oturuyorduk. Bir ara onun işlerinin vekili geldi ve içeri girdi. Abdullah bin Amr (Radıyallâhu Anh) ona:
−Kölelere azıklarını verdin mi? dedi.
O:
−Hayır, dedi.
Bunun üzerine Abdullah bin Amr (Radıyallâhu Anh): −Öyle ise hemen git ve onların azıklarını ver! Çünkü Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ‘Kişiye günah olarak, malik olduğu kimselerin azıklarını hapsetmesi kifayet eder!’ buyurdu dedi.”
Müslim 996/40, İbni Hibban 4241, Ebu Nuaym 4/22

24- Abdullah ibni Abbas (Radıyallâhu Anhuma) şöyle dedi: “Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) erkeklerden kadınlara benzemeye çalışanlara ve kadınlardan erkeklere benzemeye çalışanlara lanet etti!”
Buhâri 5922, Tirmizi 2934, Begavi Mesabih 3419, Albani Zifaf 210

25- Ebu Said el-Hudri (Radıyallâhu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Erkek erkeğe çıplak olarak, kadın da kadına çıplak olarak bakmasın! Bir tek elbise içinde erkek erkeğe, kadın da kadına mübaşeret etmesin!’ buyurdu.”

Mübaşeret: Bu kelime cildi cilde dokundurmak, çıplak bedeni çıplak bedene sürtmek vb. manalara gelir ki, burada kast edilen şehvetle dokunup sürtünme demektir.
İbni Hibban 5574, Müslim 338/74, Ebu Avane 807, Ebu Davud 4018, Nesei İşretü’n-Nisa 347, Tirmizi 2793, Tabarani Mucemu’l-Kebir 5438, İbni Huzeyme 72, İbni Mace 661, Begavi 2250, Ahmed 3/63

26- Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, kızı Fâtıma -radıyallâhu anhâ-’nın evinde kaldığı bir gün, Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin, kendisinden su istedi. Allah Rasûlü önce Hazret-i Hasan’a su verdi. Hazret-i Fâtıma, Peygamber Efendimiz’in Hazret-i Hasan’ı daha çok sevdiği kanaatine vardı. Efendimiz ise;
“–Hayır, ilk önce Hasan su istedi.” buyurdu.
Sonra da;
“–İkram ve ihsanlarınızla çocuklarınıza eşit muâmelede bulunun. Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım, kızları üstün tutardım.” buyurdu.
Heysemî, IV, 153; İbn-i Hacer, el-Metâlibü’l-Âliye, IV, 69

 27- “Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!”
Müslim, Hac, 147

 28- “Bir şahıs, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e gelerek, “Kendisine en iyi davranmam gereken kimdir?” diye sordu. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem:
– “Annen!” buyurdu. O sahâbî:
–”Ondan sonra kimdir?” diye sordu.
Efendimiz:
–”Annen!” buyurdu.
Sahâbî tekrar:
–”Ondan sonra kim gelir?” diye sordu.
Allah Rasûlü yine:
–”Annen!” buyurdu.
Sahâbî tekrar:
–”Sonra kim gelir?” diye sorunca, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu sefer:
–”Baban!” cevabını verdi.”
Buhârî, Edeb, 2

 29-  Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur: “Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden mes’ulsünüz. Erkek, ailesinin çobanıdır ve sürüsünden mes’uldür. Kadın, kocasının evinin çobanıdır ve o da kendi sürüsünden mes’uldür.”
Buhârî, Vesâyâ, 9; Müslim, İmâre, 20

 30- “Kadınlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir.”
İbn Mâce, Edeb 3; Ebû Dâvud, Edeb 6, Rikak 22, İ’tisâm 3; Müslim, Akdiye 11

 31- “Mü’minlerin iman bakımından en kâmil/olgun olanı; ahlâkı güzel olan ve âilesine nâzik davranandır.
Nesâî, Işretu’n-Nisâ, 229; Tirmizî, İman hadis no: 2612

 32- “En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp ve insanın iman doğrultusunda (Müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır.”
Tirmizî, Birr 13

 33- “Dünya bir metâ’dır. Dünya metâının en hayırlısı sâliha kadındır.”
Müslim, Radâ 64, hadis no: 1467; Nesâî, Nikâh 15

 34- “Şüphesiz kadın, erkeğin şakağıdır.”
Mecmuaz’- Zevaid 1/165

 35- Hz Enes bin Malik r.a Resûlullah s.a.v şöyle buyurdu: “Erkeklerden cennetlik olanlarınızı size haber vereyim mi?” Bizde: evet ya Resûlullah dedik buyurdular ki: “Nebiler cennettedir. Sıddıklar (işi ve sözü doğru olanlar) cennettedir. Şehrin bir köşesinde bulunan din kardeşini sırf Allah rızası için ziyaret eden kimseler cennettedir.”

“Size cennetlik kadınların kimler olduğunu haber vereyim mi?” buyurdu. Bizde: “evet ya Resûlullah” dedik buyurdular ki: “Kocasına karşı muhabbet gösteren ve çocuk doğuran  kadındır ki, öfkelendiği veya kendisine kötü davranıldığı yahut kocası kızdığı zaman: “İşte elim senin elindedir, sen razı oluncaya kadar uyku uyumayacağım” (onun kızgın ve öfkeli olmasına razı olmayıp hoşnut etmeye çalışır) der.”
Taberani, Mucemus Sağir hadis no: 118.

 36- Hz. İbni Abbas (r.anhüma) dedi ki: Nebi s.a.v. şöyle buyurdu:
“Dört şey kime verilmişse dünya ve ahiret hayırları ona verilmiştir: Lisan-ı zakir (zikreden dil), kalb-i şakir (şükreden kalb), belaya sabreden beden, nefsine hıyanetlik etmeyen, efendisinin malını canı gibi muhafaza edip dininde ona yardımcı olan salih kadın.”
Taberani, Mucemül Evsat hadis no: 7212; Ehadisul Muhtar hadis no: 3817; Şeceri, Emalil Humeysiyeh hadis no: 862.

 37- Hz. İbni Abbas (r.anhüma) dedi ki Nebi s.a.v. şöyle buyurdu: “Size sahih olabileceğiniz en değerli hazineyi haber vereyyim mi? Kişi sâliha bir kadınla evlenmekten daha büyük bir hayra nail olmamıştır. Saliha kadın; ona baktığın zaman içini rahatlatan, emrettiğin zaman itaat eden, yanında olmadığın zaman namusunu ve malını koruyan kadındır.”
Hakim Müstedrek hadis no: 1418; ve 3210

 38- Hz Aişe r.a dedi ki: Resûlullah’a (sav) “kadının üzerinde en büyük hak sahibi kimdir diye sordum. O da, ‘kocasıdır’ buyurdu. ‘Erkek üzerinde en büyük hak sahibi kimdir?’ diye sorduğum da ‘annesidir’ diye cevap verdi.”
Hakim, Müstedrek hadis no: 7326; Nesai, Süneni Kebir hadis no: 8811; Keşful Estar hadis no: 1385.

 39- Hz. Aişe (ra) dan, Resûlullah (sav) mescitte otururken, Müzeyne kabilesinden bir kadın süslü ve güzel elbiseler içerisinde mescide girdi. Bunun üzerine Resûlullah (sav) Efendimiz:
“Ey İnsanlar! Kadınlarınızı süslü elbiseler giyinmekten ve mescitte gururlu bir şekilde hareket etmekten sakındırın. Çünkü İsrailoğulları, kadınları süslü elbiseler giyininceye ve kendilerini de mescitte kibirli ve gururlu hareket edinceye kadar lanetlenmediler” buyurdu.
İbn Mâce, Sünen hadis no: 4001.

 40- Hz Ebi Umame (r.a) dedi ki: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) bir gün:

“Kadınlarınızın azdığı, gençlerinizin fıska düştüğü, sizlerde cihadı terk ettiğiniz zaman haliniz ne olur?” diye sormuştu. (Yanındakiler hayretle):
“Ey Allah’ın Resûlü, yani böyle bir hal mi gelecek?” dediler.
“Evet, hatta daha beteri!” buyurdu ve devam etti:
“Emr-i bi’l ma’rufta bulunmadığınız, nehy-i ani’l münker  yapmadığınız vakit haliniz ne olur?” diye sordu. (Yanındakiler hayretle):
“Yani bu olacak mı?” dediler.
“Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve sormaya devam ettiler:
“Münkeri emredip, ma’rufu yasakladığınız zaman haliniz  ne olur?” (Yanında bulunanlar iyice hayrete düşerek):
“Ey Allah’ın Resûlü! Bu mutlaka olacak mı?” dediler.
“Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve devam ettiler:
“Ma’rufu münker, münkeri de ma’ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?” Yanındaki ashab: “Ey Allah’ın Resûlü! Bu mutlaka olacak mı?” diye sordular.
“Evet, olacak!” buyurdular.”
İbn Ebi Dünya, El-Emru bil Maruf ve Nehyi Anil Münker Hadis no 33; İbn EbU Hatim, İlel. İbn Mübarek, Zühd hadis no: 1376.Rezin tahric etmiştir. Bu rivayet daha muhtasar olarak Ebu Ya’lâ’nın Müsned’inde ve Taberanî’nin el-Mucemu’l-Evsat’ında tahric edilmişir. Heysemî, Mecmau’z-Zevaid’de kaydetmiştir (7, 281).

 

Yazan Editör - May 10 2019. Kategori Gündem, Kültür Sanat, Türk İslam. Bu yazıya yapılan yorumları takip edebilirsiniz RSS 2.0. Bu yazıya yorum yapabilir ve geri izlemede bulunabilirsiniz

Yorum yaz

Göndermeden önce alttaki eksik işlemi tamamlayınız. *

Ebed Bizimdir - Kuzey Kafkasya bölgesi ağırlıklı olarak, Türk-İslam coğrafyasından özel haberler, yorumlar ve makaleler.